Boşanma Kararları - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15314 Esas 2019/7324 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15314
Karar No: 2019/7324
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15314 Esas 2019/7324 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Davalı taraf için tapuda kayıtlı olan çekişmeli taşınmazın yüz ölçümü düzeltme işlemi sonrasında arttığı gerekçesiyle davacı Hazine tarafından dava açılmıştır. Davalı mahkeme, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar geçen süre içinde Hazine'nin açmış olduğu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak, hüküm esasa girilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bu nedenle, ret kararı sonucu yerinde olduğundan hüküm düzeltme yoluna başvurulmak üzere onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi: Taşınmazın yüz ölçümünün düzeltilmesi işlemlerine ilişkin hükümleri içermektedir.
- 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi: Kadastro tespitinin kesinleşmesinin ardından, 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildiği durumlarda dava açamayacağını belirlemektedir.

16. Hukuk Dairesi 2016/15314 E. , 2019/7324 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 261 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, satış suretiyle 26.05.2006 tarihinde davalı ... adına tapuda kayden intikal ettirilmiş, 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca re’sen yapılan düzeltme işlemiyle taşınmazın yüzölçümü 26.724,59 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin daha evvel kesinleştiğini; ancak düzeltme işlemi sonucunda çekişmeli taşınmazda miktar fazlası kısım bulunduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, düzeltme işleminin iptali ve miktar fazlası kısma yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davanın, mülkiyete yönelik olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine ve dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararın kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hazinenin özel mülk olarak adına tescil istemiyle kadastro tespitinden önceye ilişkin hakka dayalı olarak açmış olduğu davası yönünden, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 04.11.1975 tarihinden dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibari ile yerinde olduğundan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.