MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (her iki sanık için)


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların karı koca oldukları, suç tarihinde rahatsızlanan ve herhangi bir sağlık güvencesi de bulunmayan sanık ...’in kocası olan diğer sanık ... tarafından ... Devlet Hastanesine götürüldüğü, burada tanık ...’a ait yeşilkart sağlık karnesi ile muayene ettirilen sanık ...’in tüm muayene ve tedavi giderlerinin katılan kuruma fatura edildiği, bu şekilde başkasına ait sağlık karnesini sanık ...’in muayenesi sırasında kullanmak suretiyle katılan kurumu zarara uğratan sanıkların üzerlerine atılı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan sağlık karnesinin başkasına ait olduğunun basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olması, nitekim dosyada bulunan 29/11/2010 tarihli tutanak içeriğinden sanıkların tanık ...’a ait yeşilkart sağlık karnesini kullandıklarının hastane görevlilerince tespit edildiğinin anlaşılmış olması, buna göre sanıkların eylemlerinin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmamış olması karşısında, somut olayda sanıklara atfedilen nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla, sanıkların atılı suçtan beraatlerine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.