Danıştay 6. Daire 2020/6229 Esas 2022/3121 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/6229
Karar No : 2022/3121


TEMYİZ EDENLER : I-(DAVACI) ... Makina San. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
II-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF : I-(DAVALI) ...Belediye Başkanlığı
II-(DAVACI) ...Makina San. Ltd. Şti.

İSTEMİN ÖZETİ : Davacıya ait İstanbul İli, Tuzla İlçesi, ...Mahallesi, ...pafta, ...parsel sayılı taşınmazın "belediye hizmet alanı" olarak planlanmasına ilişkin Tuzla İlçesi, İçmeler ve Esenyalı Kavşağı ile E-5 Demiryolu Arasına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları ile bu planlara yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ...tarihli, ...sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, nazım imar planı yönünden davanın reddi, uygulama imar planının ise iptali yolundaki ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın, taraflarca usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın incelenmesinden; dava konusu imar planlarının önceki planların mahkeme kararıyla iptali üzerine hazırlandıkları, uyuşmazlık konusu taşınmazın 1084 m2 yüz ölçümüne sahip olduğu ve üzerinde 3 katlı bir binanın bulunduğu, mahkeme kararı ile iptal edilen 2014 tasdik tarihli imar planları da dahil önceki tüm planlarda “ticaret alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, dava konusu imar planlarında ise “belediye hizmet alanı", “park alanı” ve “yol alanı” kullanımlarında bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, dava konusu imar planlarının uyuşmazlık taşınmazın kısmen "belediye hizmet alanı" olarak belirlenmesine ilişkin kısımlarının iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyada bulunan bilirkişi raporlarında, dava konusu imar planlarının uyuşmazlık konusu taşınmaz özelinde değerlendirilmediği, bunun yerine birtakım genel değerlendirmelerde bulunulduğu, taşınmazın kullanım kararının değiştirilmesini gerektiren teknik ve bilimsel gerekçelerin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, planlama sahası genelindeki donatı alanı ihtiyacı, aynı saha içerisinde bu amaca özgülenecek boş alanların bulunup bulunmadığı, taşınmazın konumu ve diğer özellikleri göz önünde bulundurulduğunda dava konusu imar planları ile söz konusu taşınmaza verilen "belediye hizmet alanı" kullanımının uygun olup olmadığının değerlendirilmediği görülmüştür.

Dava konusu uygulama imar planında ise, uyuşmazlık konusu taşınmazda öngörülen "belediye hizmet alanı" kullanımı içerisinde hangi kullanım ya da kullanımların yer alabileceğine ilişkin somut bir belirleme bulunmadığından Dairemizin konuya ilişkin istikrar kazanmış içtihadı doğrultusunda bu planın uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, bilirkişilerden ek rapor alınmak veya gerekirse yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle yukarıda zikredilen eksiklikler giderildikten sonra davanın nazım imar planına ilişkin kısmı hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının anılan plana ilişkin kısmının bozulmasına, temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının uygulama imar planına ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesince verilen ...tarihli, E:..., K:...sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.