Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1025
Karar No: 2018/2282

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1025 Esas 2018/2282 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/1025 E.  ,  2018/2282 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 30.03.2017 gün 2015/13540-2017/2643 E.K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... niteliğiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilen Işıklı köyü 113 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kendisine ait tapulu yeri olduğu iddiasıyla tapu kaydının kısmen iptali ve adına tescil talepli dava açmıştır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır.
    Davacı vekili bu kez daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Dava, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir: Şöyle ki; mahkemece, davacı yanın dayanak tapu kaydının tesciline esas dava dosyası ve ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri getirilerek revizyon durumları sorulmamış, tapu revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilmemiş, revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediği araştırılmamış, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ile birlikte eksiksiz olarak getirtilmemiş, tapu kaydı zemine usulünce uygulanmamış, kapsamı tam olarak belirlenmemiş, davacının dayanağı tapu kaydının sınırları ve komşu parsellerin kayıt sınırları parsel malikleri ile bağ kurularak tespit edilmemiş, yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıç süresi, sürdürülüş biçimi ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı konularında kesin tanık ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmemiş, taşınmazın bulunduğu yeri kapsar tespit tarihinden 15-20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler ile keşifte uygulandığı bildirilen 1960 ve 1993 yıllarına ait memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğrafları getirtilerek keşifte uygulama yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde, en eski ve tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine dayanan memleket haritası ve dayanağı stereoskopik hava fotoğrafları ile keşifte uygulandığı bildirilen 1960 ve 1993 yıllarına ait memleket haritalarının yapımında kullanılan stereoskopik hava fotoğrafları, davacı yanın dayanağı cilt:63, sahife:73, sıra: 2 numaralı tapu kaydının müsbite evrakı arasında bulunan Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/118-1988/380 sayılı tescil dosyası mahkeme arşivinden, kararının dayanağı olan krokisi mahkeme ve tapu arşivinden, taraflardan araştırılarak
    - 2 -
    2018/1025 - 2018/2282

    temin edilmek suretiyle dosyaya getirtilmeli, tapu kaydı kadastro sırasında revizyon gördüğü başka parseller varsa bu parsellerle birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilip, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğraflarında görünen ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı, kullanımın ne şekilde olduğu, kullanım sınırları bulunup bulunmadığı konusunda açıklamalı rapor alınmalı, davacı dayanağı olan ve tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı ve tescil krokisi komşu parsellerin dayanaklarını teşkil eden tapu kayıtlarıyla birlikte uygulanmalı; hudutların birbirlerini ne okuduğu, denetlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre, “kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazın tescil krokisi ve tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı, plan ve krokinin fennî sıhhate haiz olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile örtüşüp örtüşmediği uygulama sonunda raporda tartışılmalı; tapunun dayanağı olan tescil davasında Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olup olmadığı da dikkate alınarak taraf ise ve tescil ilamı çekişmeli taşınmazı kapsıyor ise, kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tartışılmalı, keşif ve uygulama bilirkişilerinin düzenleyecekleri müşterek krokiye ayrı ayrı renklerle yansıtılmalı; yapılacak araştırma sonucunda, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacı tarafından dayanılan ve tescil ilamı ile oluşan tapu kaydının dayanağı tescil ilamının taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği taraflar açısından bağlayıcı olup olmayacağı da tartışılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu aynı zamanda dayanak tapu kapsamı dışında kaldığı veya tapu kaydının taraflar arasında kesin hüküm oluşturmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler)

    - 3 -
    2018/1025 - 2018/2282


    yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 30.03.2017 gün ve 2015/13540-2017/2643 E.K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi