(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/8941 E. , 2020/1518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ... köyü sınırları içinde bulunan üç parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 26/03/2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde sınırları gösterilen (A) harfiyle işaretli bahçe niteliğindeki 9573,86 m²"lik taşınmazın 1/3"er paylarla davacılar adına; (B) harfiyle işaretli bahçe niteliğindeki 2334,29 m²"lik taşınmazın davacı ... ...; (C) harfiyle işaretli ev ve bahçe niteliğindeki 2334,29 m²"lik taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih ve 2015/11960 - 11670 E.K. sayılı ilamıyla onanarak 26/01/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili 15.02.2016 havale tarihli dilekçesi ile tesciline karar verilen taşınmazlardan (A) harfi ile gösterilen taşınmazın bir kısmının 1652 parsel ile, (C) harfi ile gösterilen kısmın ise 1632 sayılı parsel ile paralellik oluşturması nedeniyle Kadastro Müdürlüğünün düzeltme krokisine göre tavzih kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen 01/04/2016 tarihli tavzih kararı ile 1- Mahkememizin 10/10/2013 tarih ve 2012/844 E. - 2013/702 K. sayılı kararının hüküm kısmının 1. maddesinin 1. fıkrasında;
"... -Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 26/03/2013 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen Doğusu; ..."e ait taşınmaz, batısı; ... ..."ın kullanımında olan taşınmaz, kuzeyi; ... ..."e ait taşınmaz, güneyi; 60 numaralı orman kadastro komisyonu tarafından orman olarak bırakılan yer ile çevrili olan 9573,86 m2"lik bahçe vasfındaki taşınmazın TMK"nın 713/1. maddesi gereğince davacıların nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın zilyet olduğu anlaşıldığından tamamı 3 pay kabul edilerek 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına, 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına, 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, ..."
Şeklindeki olan kısmının;
"... -Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 26/03/2013 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen Doğusu; ..."e ait taşınmaz, batısı; ... ..."ın kullanımında olan taşınmaz, kuzeyi; ... ..."e ait taşınmaz, güneyi; 60 numaralı orman kadastro komisyonu tarafından orman olarak bırakılan yer ile çevrili olan 9.675,07 m2"lik bahçe vasfındaki taşınmazın TMK"nın 713/1. maddesi gereğince davacıların nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın zilyet olduğu anlaşıldığından tamamı 3 pay kabul edilerek 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına, 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına, 1/3 payın davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, ..." olarak tavzihine,
2- Mahkememizin 10/10/2013 tarih ve 2012/844 Esas, 2013/702 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 1. maddesinin 2. fıkrasında;
"... -Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 26/03/2013 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile gösterilen doğusu; 1043 nolu ... ..."e ait parsel, batısı; Yol ve ... ..."a ait taşınmaz, kuzeyi; yol ve ..."ya ait taşınmaz, güneyi; ... Demirci ve ... ..."e ait taşınmaz ile çevrili olan 2840,51 m2"lik ev ve bahçe vasfındaki taşınmazın TMK"nın 713/1. maddesi gereğince davacının nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın zilyet olduğu anlaşıldığından davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, ..."
Şeklindeki olan kısmının;
"... -Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 26/03/2013 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile gösterilen doğusu; 1043 nolu ... ..."e ait parsel, batısı; Yol ve ... ..."a ait taşınmaz, kuzeyi; yol ve ..."ya ait taşınmaz, güneyi; ... Demirci ve ... ..."e ait taşınmaz ile çevrili olan 2.820,56 m2"lik ev ve bahçe vasfındaki taşınmazın TMK"nın 713/1. maddesi gereğince davacının nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın zilyet olduğu anlaşıldığından davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, ..." olarak tavzihine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşen mahkeme kararının tavzih yoluyla düzeltilmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece tavzihi istenen konuda hiç bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca tavzih talebinin kabulü halinde uyulacak usûl hükümleri HMK"nın 306. maddesinde açıkça belirtilmiş olup bu maddede yazılı tebliğ işlemleri yerine getirilmeden ve davalılara cevap hakkı tanınmadan, evrak üzerinde yapılan inceleme ile yetinilip hüküm kurulması da doğru değildir.
Şöyle ki; tavzihin hangi koşullarda yapılacağı HMK’nın 305. maddesi ve devamında açıklanmıştır. Buna göre davanın taraflarınca hükmün icrası tamamlanıncaya kadar tavzih talebinde bulunulabilir. Ancak tavzih nedenleri sınırlı olarak belirtilmiş olup; bu nedenler, hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halleridir. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de tavzih sonucu hükümde taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Talebin kabulü halinde ise uyulacak usul hükümleri HMK"nın 306. maddesinde belirlenmiş olup anılan yasa hükmü uyarınca tavzih istemine ilişkin dilekçenin bir örneğinin karşı tarafa tebliğ edilmesi ve cevap için uygun bir sürenin tayini gerekmektedir. Tavzih isteminin ancak bu gereklilik yerine getirildikten sonra incelenebileceği açıktır. Kanunun anılan hükmü emredici nitelikte olup uyulması zorunludur.
Öyleyse mahkemece öncelikle; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 306. maddesi hükmüne uygun olarak tavzih talebine ilişkin davacı dilekçesinin taraflara tebliği, cevap için uygun bir sürenin tanınması, anılan yasanın 304. madde hükmü de gözetilerek bu talep hakkında bir karar verilmesi ve verilecek kararın taraflara ayrı ayrı tebliğinden ibarettir. Mahkemece karar
verilirken HMK"nın 305/2. maddesinin “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmü de gözetilerek, hükmün infaza olanak verecek biçimde tavzih kararı verilmelidir.
Mahkemece yasanın açık hükmüne aykırı olarak işlem yapılıp yazılı şekilde karar verilmeyerek, eksik incelemeyle tavzih isteminin kabulüne karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olan bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.