3. Hukuk Dairesi 2017/8714 E. , 2019/5259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı ile aralarında köfteci dükkanının devri konusunda 09.08.2010 tarihinde bir sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 2.maddesinde davalının tüm demirbaşlar başta olmak üzere işletmeyi çalışır vaziyette kiracılar olan davacılara teslim etmeyi taahhüt etmesine rağmen pos makinaları, sodexo, multinet, setcart, pascart gibi satış elemanlarının hiçbirini bugüne kadar devretmediğinden ilgili satış araçlarından doğan tüm maddi gelirlerin davalının hesabına aktarıldığını, bundan dolayı da büyük mağduriyete uğradıklarını, işletmenin vergi levhası davalı adına olduğu için davalının yapmış olduğu borçlanmalarından dolayı bankalardan ve 3.şahıslardan idari ve icrai işlemlerle karşı karşıya kaldıklarını, bunun da kendilerini ve işletmeyi ciddi anlamda maddi ve ticari zarara uğrattığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflarınca iadeli taahhütlü olarak ihtarname çekildiğini, davalı tarafça bu ihtarnameye rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, mağduriyetlerinin her geçen gün daha fazla arttığını ileri sürerek, taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshine, ve fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıya sözleşmeyle ödenen 50.000,00 TL depozito bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki 09.08.2010 tarihli sözleşmenin feshine; depozitonun iadesi talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda;her ne kadar mahkemece davacıların 50.000 TL depozito ödemesi bulunmadığından ve bu konudaki iddia ispatlanamadığından depozitonun iadesi ile ilgili talebin reddine karar verilmiş ise de,dosya kapsamında yer alan 09.08.2010 tarihli işletme sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin 1a) maddesinde ""09.08.2010 tarihinde (depozitoya istinaden) 15.000 TL avans ödenecektir."" düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat kısmının 7.3. maddesinde ""... davacı tarafça davalıya yapılan ödemelerden 15.000 TL"nin depozito avansı,35.000 TL"nin işyeri kirası olduğu yönünde makbuzlarda bilgi notu bulunduğu,94.869,88 TL"nin ödenmesi gereken tutarlardan hangisi karşılığı olarak ödendiği konusunda herhangi bir bilgi edinilemediği,buna karşın davacılar tarafından 144.869,88 TL-123.014,55 TL=21.855,33 TL fazla ödeme yaptığı ve ayrıca iddia edilen 50.000 TL depozito ödemesi bulunmadığı..."" şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmekle,raporun bu hali ile davaya konu edilen depozito bedeli talebi yönünden 15.000 TL"lik avans miktarı konusunda çelişkili olduğu anlaşılmakla,söz konusu çelişki giderilmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek ,bilirkişi heyeti asıl raporunun 7.3 maddesinde geçen 15.000 TL"lik depozito avansının davalıya ödenip ödenmediği konusunda rapordaki çelişkileri giderecek nitelik ve nicelikte ikinci ek raporun alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile söz konusu çelişki giderilmeden depozito bedelinin iadesi talebinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.