Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/9178
Karar No: 2022/1591
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/9178 Esas 2022/1591 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/9178 E.  ,  2022/1591 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/9178
    Karar No : 2022/1591

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Yayıncılık Tanıtım Prodüksiyon Eğitim Danışmanlık İhracat İthalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporu uyarınca, re'sen tarh edilen 2013/4 ve 5 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Prodüksiyon Tanıtım Film Ticaret Limited Şirketi ile … Vergi Dairesi mükellefi … Medya Prodüksiyon Reklam Organizasyon Bil. Tek. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerin söz konusu faturaların sahte olduğunu ortaya koymak için yeterli olmadığı dolayısıyla tarhiyatın bu kısmında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, kalan kısımlar yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Mahkemece özel usulsüzlük cezası yönünden hüküm kurulmuşsa da özel usulsüzlük cezasının dava konusu edilmediği, … yönünden kurulan hüküm fıkrası içinse, söz konusu mükelleften dava konusu dönemde fatura alınmadığı dolayısıyla bu kısımlar hakkında kurulan hüküm fıkralarının kaldırılması gerektiği, davacının ihtilaflı dönemde faturalarını alarak kayıtlarına intikal ettirdiği … Vergi Dairesi mükellefi … Film Medya Prodüksiyon Reklam Organizasyon Bil. Tek. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında idarece yapılan tespitlerin söz konusu faturaların sahte olduğunu ortaya koymak için yeterli olduğu dolayısıyla bu kısım yönünden davanın reddi gerektiği, davalı istinaf başvurusunun bu kısım dışında kalan kısımlar yönünden reddi gerektiği, davacı istinaf isteminin reddi gerektiği belirtilerek davacı istinaf başvurusunun reddine, davalı idare istinaf başvurusunun kısmen reddine, kısmen kabulüne, kararın kısmen kaldırılarak davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, eleştiri konusu faturaların gerçek bir ticarete dayandığı, buna ilişkin ödemelerin yasal yollarla yapıldığı, haksız ve hukuka aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davacı temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar, kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idare temyiz istemine gelince;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Prodük.Tanıtım Film Tic. Ltd.Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle;19/09/2009 tarihine kadar … Vergi Dairesi sonra ise … Vergi Dairesi'nin mükellefi olduğu, 04/03/2013 tarihinde mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, mükellef kurumun bilinen adresine defter ve belge ibraz yazısının tebliğ edilemediği, ancak şirket müdürüne defter ve belge ibraz yazısının tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 21/05/2014 tarihli adres tespit tutanağında mükellef firmanın tanınmadığının tespit edildiği, mükellef kurumun 2010,2011,2012 ve 2013 tarkvim yıllarına ilişkin defter tasdik bilgisine rastlanılmadığı, 2009 yılı defterlerinin tasdik ettirildiği, 2009, 2010, 2011 ve 2012 dönemleri kurumlar vergisi matrahlarının sırasıyla, 34.774,92 TL, 106.897,84 TL, 353.172,65 TL, 261.515,73 TL olduğu, 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesi vermediği, kurum geçici vergi beyannamelerini verdiği, 2009/ocak-eylül dönemleri kdv beyannamesine matrahlarının sıfır olduğu, 2009/ekim,kasım,aralık dönemleri kdv matrahları toplamının 944.295,00 TL olduğu, 2010 dönemi kdv matrahları toplamının 7.507.315,65 TL olduğu, 2011 dönemi kdv matrahlarının toplamının 19.571.170,81 TL, 2012 dönemi kdv matrahları toplamının 9.183.455,93 TL olduğu, 2013/1,2,3 dönemleri kdv matrahları toplamının ise, 609.783,15 TL olduğu, Üsküdar Vergi Dairesi mükelllefi iken 24/07/2008 tarihinde işyeri adresinde yapılan yoklamada, adreste yer alan pasajda tanınmadığı, herhangi bir faaliyet göstermediği, muhtarlık kayıtlarında da yer almadığının tespit edildiği, 04/05/2009 tarihli yoklamada, mükellefin adresi terk ettiği, işyerinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, mükellefin Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi olduktan sonra yapılan 03/11/2009 tarihli yoklamada, adreste bodrum katın atölyeli depo olup, demirbaş olarak 2,5 m baskı makinesi, 3,2 m baskı, 1,5 m baskı makinesi, 6 adet bilgisayar, çalışma masaları, grafik çizim, reklam, fuar standı, vitrin tasarım işi yaptığı, 14/09/2010 tarihli yoklamada, mükelllefin faaliyetine devam ettiği, 1 adet folyo kesme makinesi, 4 çalışanın bulunduğu, şube ve depo işyerinin bulunmadığı hususunun beyan edildiği, 10/01/2011 tarihli yoklamada, adreste faaliyetine devam ettiği, 2 adet digital baskı makinesi, 1 adet iç mekan maskı makinesi olduğu, 6 işçi çalıştığı, işletmeye ait nakil vasıtası bulunmadığı hususunun beyan edildiği, 02/11/2011 tarihli yoklamada, adreste başka birinin olduğu, mükellefin tanınmadığı hususunun tespit edildiği, 05/06/2012 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin yaklaşık 1,5 yıl önce ayrıldığı, adreste başka mükellefin olduğu, 05/09/2012 tarihli yoklamada, mükellefin başka adrese taşındığı, adreste 6 kişi çalıştığı, ancak isim ve T.C kimlik numaralarının bilinmediği, işyerinin kira bedelinin 1.200,00 TL olduğu, 04/03/2013 tarihinde ve öncesinde birçok defa gidilmesine rağmen adreste bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, ortaklarının sık sık değiştiği ve şirket ortaklarının ortak veya yönetici olduğu şirketler hakkında olumsuz tespitlerin olduğu, ba-bs analizlerinde uyumsuzluklar olduğu, mal alım satımında bulunduğu mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu, mükellef kurumun ortağının mal alımında bulunduğunu bildirdiği şirketin de ortağı olduğu ve bu şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunduğu, mükellefin kdv beyannamalerine göre 2009-2013 dönemleri arasında toplam 256.832,906 TL ödenmesi gereken kdv olmasına karşılık, söz konusu dönemler için toplam 30.195,0 TL kdv ödemesinde bulunduğunun tespit edildiği, mükellefin 2009-2013 dönemlerinde verdiği muhtasar beyannamelerinde çoğunlukla hiç çalışanı bulunmadığı ve ödenmesi gereken vergilerin ödenmediğinin tespit edildiği, mükellef tarafından verilen 2009-2012 yılları kurumlar vergisi beyannamelerinde toplam 151.272,23 TL ödenecek kurumlar vergisi bulunmasına karşık hiçbir ödeme yapılmadığı, 2009-2013 yılları arasında vergi dairelerine olan toplam borcunun 614.920,80 TL olduğu hususlarına yer verilerek mükellef tarafından düzenlenen belgelerin sahte olarak değerlendirildiği görülmüştür.
    Yukarıda yer alan tespitler ve davacı hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde; bu mükellefin dava konusu dönemde gerçek faaliyetinin varlığına dair hiç bir emare bulunmaması, tespit edilen ticaret hacmine erişecek ve bunu karşılayacak ticari organizasyonu ile kapasitesi olmaması, 2012 yılında yapılan yoklamalarda adreslerinin kapalı olması ve ulaşılamaması, kuruluşundan itibaren kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen çok büyük cirolar yapan bir işletmenin ve işletme sahibinin vergi dairesine hiçbir bildirimde bulunmadan işyeri adresini terk etmesi, yüksek tutarlı katma değer vergisi beyannameleri vermekle birlikte katma değer vergisinin indirim mekanizması kullanmak suretiyle sembolik denebilecek çok küçük tutarda ödenecek katma değer vergisi çıkartması ve ödenmemesi, ortaklarının sık sık değişmesi ve şirket ortaklarının ortak veya yönetici olduğu şirketler hakkında olumsuz tespitlerin olması, Ba-Bs analizlerinde uyumsuzluklar olması, mal alım satımında bulunduğu mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunması, mükellef kurumun ortağının mal alımında bulunduğunu bildirdiği şirketin de ortağı olması ve bu şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunması göz önüne alındığında; anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından, davanın, bu mükelleften alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyata ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, redde ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi