Esas No: 2021/10824
Karar No: 2022/2373
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10824 Esas 2022/2373 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/10824 E. , 2022/2373 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, 01.11.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile 01.11.2010 ile 01.11.2015 tarih aralığında ödenmesi gereken yaşlılık aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, 01.11.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile, 01.11.2010 - 01.11.2015 tarihleri arasındaki emekli aylığının ve maaş farklarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000.00.TL'sinin 30.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 117.652,71.TL olarak arttırarak, istemin kabulüne karar verilmesini belirtmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, sigortalının 30.06.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunun, emekli şartlarından gün ve yıl şartlarının oluşmadığının Kurumun 27.10.2010 tarih ve 15687072 sayılı yazısı ile bildirildiğini, davacının 12.10.2015 tarihli talebine göre 01.11.2015 tarihinden geçerli yaşlılık aylığı bağlandığını, sigortalının mahkeme kararına göre 20.10.1985 - 05.04.1986 yılları arası hizmet kazandığını, mahkeme kararına istinaden 27.10.2015 öncesi taleplerin değerlendirilmesi neticesinde davacının emeklilik şartlarından yıl şartının oluşmadığının anlaşıldığını, yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506/5510 sayılı Yasa gereği tüm şartların oluşması ve yazılı talepte bulunması gerektiğini, bu nedenle sigortalının 30.06.2010 tarihi ve 12.10.2015 tarihi arasında herhangi bir yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunmadığından 01.11.2010 tarihinden geçerli aylık bağlanmasının mümkün olmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk tahsis tarihi itibariyle davacının tüm sigorta kollarına tabi çalışması da devam ettiğinden bahisle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine; davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 2. İş Mahkemesi'nden verilen 09.12.2020 tarih, 2019/290 Esas ve 2020/724 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına ve davanın reddine dair, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, Kurum işleminin hukuka uygun olmadığını belirterek söz konusu mahkeme kararının bozulmasını; talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının 30.06.2010 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, yaşlılık aylığı tahsis talebinde işe girişinin 14.12.1988 tarihi olarak alındığ, iş bu sigorta başlangıç tarihine göre yaşlılık aylığına hak kazanamadığından bahisle kurumca talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, kurumun tahsis başvurusunun reddine dair karar vermesi üzerine, hizmet tespiti davası açıldığı, mahkemece bu davada, davacının 20.10.1985 ile 05.04.1986 tarih aralığında 126 gün çalıştığına dair hizmet tespitinde bulunulduğu, söz konusu kararın 30.04.2015 tarihinde 21.Hukuk Dairesi tarafından onandığı görülmüştür. Öte yandan, davacı hizmet tespiti kararından sonra 12.10.2015 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunmuş olup, davacıya 01.11.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlamıştır.
Dosya kapsamında izah edilen hususlar göz önüne alınmak suretiyle, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 20.10.1985 tarihi olduğunun tespiti üzerine, davacıya, koşullarını taşıdığından 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin 1/B-f maddesine göre 30.06.2010 tahsis talep tarihini takip eden ay başı olan 01.07.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerekmektedir. Davacının talep tarihinden sonra da çalışmaya devam etmesi ise, kurumun hatalı işleminden kaynaklı olduğundan, davanın reddi kararında bu gerekçeye dayanılması hususu da uygun bulunmamıştır. Öte yandan, Mahkemece, dava dilekçesinde ileri sürülen biriken yaşlılık aylıklarının faiziyle ödenmesine ilişkin talep yönünden ise, faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, kuruma tanınan 5510 sayılı Yasa'nın 42. maddesinde yazılı üç aylık işlem süresi gözetilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA,
temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.