.....

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 18.04.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, davacı kooperatifin 1172 konuttan oluşan bir site olduğunu, kooperatif üyesi olan davalının..... nolu (mesken no: 231) bağımsız bölüm önünden geçen yol ve ana merdiveni tarafça balkon ve bahçe yaparak kapattığını beyanla davalı tarafça ortak alana yapılan müdahalesinin ve yine davalı tarafça yapılan diğer tüm ortak alandaki müdahalelerin önlenmesine ve kal"ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile; davalı ..."ın ......142 parselde bulunan 55 nolu meskeninin çevresindeki, inşaat mühendisi bilirkişi......ve fen bilirkişisi Mustafa Yeter"in 24.06.2015 havale tarihli raporlarına ekli krokide (B) harfi ile gösterilen balkon ve yeşil renkle gösterilen 4 metre duvar ile kırmızı renkle gösterilen 6,81 metre duvar yapmak şeklindeki müdahalesinin önlenmesine,
2) Bilirkişilerin krokisinde ve 1 nolu bentde gösterilen tüm yapıların kal"ine,
3) Dosyada mevcut raporlar ve krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici sebeplere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; dava dilekçesi asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılmış olup yargılama da asliye hukuk mahkemesinde görülmesine rağmen karar başlığında sehven asliye ticaret mahkemesi yazılması ve karar gereğinin yerine getirilmesi için davalıya 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinden sonra gelmek üzere "davalıya karar gereğini yerine getirmesi için 30 gün süre verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/03/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.