(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9008 E. , 2020/1522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, taşınmazın taşlık ve çalılık Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
İhbar olunan Orman Genel Müdürlüğü 19/04/2011 tarihli dilekçesinde 144 ada 1 nolu parselin orman dışında ziraat arazisi içinde kaldığı görülerek komisyonca orman sayılmaması kanaati oluştuğundan davanın orman yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine; 144 ada 1 nolu parselin tesbit gibi 3 hisse kabul edilerek 1"er hisse oranında davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından esasa; Orman Yönetimi vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.02.2015 gün ve 2014/10067 - 2015/636 E.K. sayılı ilamıyla Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüne karar verilerek hüküm bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""Mahkemece, taşınmazın orman olmadığı ve kadastro tespitine esas alınan tescil kararı ile oluşmuş tapu kaydının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen hüküm dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; öncelikle, Hazine taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açmış, temyiz dilekçesinde de bu kavramı daha da daraltıp somutlaştırarak orman içi açıklığı olduğunu vurgulamıştır. Her ne kadar davalı ... Yönetimi cevap dilekçesiyle taşınmazın orman sınırı dışında olduğu ve davanın reddi gerektiği yönünde görüş bildirmiş ise de yalnızca orman tahdidi dışında kalma durumu Hazinenin davasının reddini gerektirmez. Ormanların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğuna göre; Hazine, Orman Yönetiminden bağımsız olarak, her zaman orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında dava açabilir.
Kadastro sırasında, 15863,67 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1952 tarih 72 nolu, 15925 m2 yüzölçümlü tapu kaydı ile palamutlu tarla niteliğiyle paylı olarak davalılar miras bırakanı ... ve arkadaşları adına tesbit ve tescil edilmiş, tespite esas alınan tapu kaydı, ... tarafından hasımsız açılan dava sonunda, Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 162/156 E.K. sayılı kararıyla oluşturulmuştur.
Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, taşınmazın 1969 yılında P.22 numaralı iç parsel olarak tahdit dışında bırakıldığı ve orman sayılmayan yer olduğu bildirilmişse de; dört tarafı ormanla çevrili, 1963 tarihli memleket haritasında çalılık niteliğinde, eğimi %10 ilâ 40
arasında değişen, üzerinde 2-3 yaşlarında zeytin olan taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşıt kavramına göre orman sayılan yerlerden ve orman bütünlüğü içinde olduğu, Hukuk Genel Kurulunun 29/01/2014 gün ve 2013/468-2014/51 E.K. sayılı kararında da benimsendiği gibi bu tür taşınmazlar hakkında hasımsız tescil kararı ile oluşturulan tapu kayıtlarının, taraf olmayan Hazine ve Orman Yönetimini bağlamayacağı gözönüne alındığında Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekir."" gereğine değinilmiştir. Davalı kişiler tarafından süresi içerisinde kararın düzeltilmesi istenmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.04.2016 gün ve 2016/3665 - 3850 E.K. sayılı ilamıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında Orman Yönetimi 06/11/2015 tarihli dilekçe ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, orman içi açıklık olması sebebiyle orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1980 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 26.02.2010- 29.03.2010 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
03/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.