Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9645
Karar No: 2022/2492
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9645 Esas 2022/2492 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/9645 E.  ,  2022/2492 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2020/106-2021/1077

    İlk Derece
    Mahkemesi : Ilgaz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı dava dilekçesinde özetle; 15/07/1984 tarihinde kızlık soyadı olan "Gürbüz" olarak davalı Ilgaz ... nezdinde 4,5 ay kadar çalıştığını, ekte sunduğu işe giriş belgesinde de görüldüğünü, işe girişinin davalı ... tarafından yapılmadığını, tarafına 1984 yılı içerisinde davalı Ilgaz Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığInı kabul eden tüm belgelerin gönderildiğini ve bu yazılarda orman işçisi olarak çalıştığının sabit olduğunu belirterek, Ilgaz Orman İşletme Müdürlüğünde "Gürbüz" soyadı ile 1984 yılı içinde 4,5 ay süre çalışmasının emekliliğine esas olacak şekilde sigortalık kaydının tespitini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Ilgaz ... cevap dilekçesinde özetle: davacının 15/07/1984 tarihinde Ilgaz Orman İşleteme Müdürlüğü bünyesinde 2 gün çalıştığını ve 31/07/1984 tarihinde işten ayrıldığını, işe giriş-çıkış tarihinin ve ... SGK İl Müdürlüğünün 13/09/1984 tarih ve 3658 sayılı yazı ile bildirdiklerini, husumetten davanın reddinin gerektiğini, 506 sayılı SGK 79/10 ve 5510 sayılı SSGSSK 86.md gereğince davanın 5 yıllık hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini, Ilgaz ... nezdinde davacıya ait 15/07/1984-31/07/1984 tarihleri arası ücret bordroları ve özlük dosyalarının arşiv kayıtlarının bulunduğunu, işe giriş belgesinin Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin görüşü gereğince yeterli olmayacağı fiili çalışma olgusunun kayıtlarda olması gerektiğini bu nedenle davanın 4,5 ay çalıştığının ispatında 34 yıl önceki döneme ilişkin tanık beyanlarının tek başına yeterli olmayacağını zihinlerinde tutmalarının hayatın olağan akışına aykırı olacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
    Feri müdahil Kurum vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 7036 sayılı Yasanın 4/2. maddesi gereğince hizmet tespiti davalarında SGK'nın ihbar halinde fer'i müdahil olması gerektiğini ancak davalı olarak gösterilmesi nedeniyle, husumetten reddini, davanın yasada aranan 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını bu nedenle davanın usulden reddini, kurum kayıtları incelendiğinde davacıya ait işe giriş bildirgesinin olduğunu ancak bir kimsenin sigortalı sayılması için bir bildirgenin varlığının yeterli olmadığını, eylemli olarak da çalışmasının gerektiğini, davanın niteliği gereğince titiz bir araştırma yapılması gerektiğini, çalıştığı iddia olunan dönemde Ilgaz Orman İşletme Müdürlüğünde görevli bordolu personel ve yakın çevresinde iş yerinde çalışan kişilerin bordro tanığı olabileceğini, bu nedenle davacının açtığı davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanal, davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; "1-Davanın kısmen kabulüne,
    Davacının 15.07.1984-31.07.1984 tarihleri arasında 1021102734 15 05 iş yeri sicil nosu ile Ilgaz ...'nde 2 gün SGK kapsamında çalışma olduğunun tespitine" şeklinde karar verilmiştir.
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalı vekili ile feri müdahil kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili ile feri müdahil kurum vekili kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). Fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. maddenin (4) fıkrasındaki “zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.” hükmü gereği zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli süre içinde yazılması mümkündür.
    Davaya konu olayda;Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararının esastan reddine dair karar ilamının gerekçe kısmında, “... Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemenin dinlediği taraf tanıklarının beyanından davacının, davalıya ait çiftlikte kaldığı, bir dönem tavuk çiftliği, bir dönem besi çiftliği işlettiği anlaşılmaktadır. Çalışmaların fiili olup olmadığı konusunda yapılacak araştırma kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır....” şeklinde uyuşmazlık konusu ile ilgisi bulunmayan olgulara göre değerlendirme yapılmak suretiyle oluşturulan gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde istinaf başvurularının esastan reddine dair,infazı kabil olmayan bir hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı sair hususlar incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının , yukarıda açıklanan nedenlerle,sair hususlar incelenmeksizin, HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi