Esas No: 2021/11740
Karar No: 2022/2398
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11740 Esas 2022/2398 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/11740 E. , 2022/2398 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... 25. İş Mahkemesi
Dava, davacının 27.03.2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/03/2013 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kazadan sonra ... Başkanlığı Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından müvekkilinin maluliyetinin %15,2 olarak belirlendiğini ve 01/03/2016 tarihi olan kontrol kaydının hiç bir gerekçe olmadan 20/03/2019 tarihine atandığını, itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu tarafından da %15,2 oranında malul olduğu belirlenerek aynı tarihte kontrol kaydı kararı verildiğini, müvekkilinin maluliyetinin derecesinin çok daha fazla olduğunu beyanla davacının 27/03/2013 tarihinde geçirdiği kaza nedeni ile maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP
Davalı Eti Toprak Endüstrisi ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince "davacının 27/03/2013 tarihinde davalı .... ' ne ait iş yerinde hizmet akdi ile çalışırken uğradığı iş kazası sonucunda, sağ el ve kol ile sol el ve kolundan yaralandığı ve bu yaralanma sonucunda ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Bölge Sağlık kurulunun 12/10/2015 tarihli sağlık kurulu kararıyla davacının maluliyet oranının %15,2 olarak tespit edildiği, davacı vekilinin itirazı üzerine sosyal sigorta yüksek sağlık kurulunun 05/02/2016 tarihli 10/1916 sayılı kararına göre maluliyet oranının %15,2 olarak tespitine karar verildiği, davacı vekilinin sosyal sigorta yüksek sağlık kurulu kararına da itirazlarını dile getirerek davacının maluliyet oranının tespitine ilişkin iş bu davayı açtığı, dosyanın yukarıda zikredile prosedür gereğince dosyanın Adli Tıp Üçüncü İhtisas Kuruluna gönderildiği, bu kurulun davacının maluliyet oranını %15,2 olduğuna ilişkin karara vardığı, dosyanın vaki itirazlar üzerine Adli Tıp İkinci Üst Kuruluna gönderildiği üst kurulca davacının maluliyet oranının %15,2 olduğuna ilişkin rapor düzenlendiği, davacının 27/03/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meydana gelen maluliyet oranının %15,2 olduğu " gerekçesiyle,
"Davanın kabulü ile; davacının 27/03/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meydana gelen maluliyet oranının %15,2 olduğunun tespitine" karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı; Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça itiraz edilen maluliyet oranının yerinde olduğunun iş bu dava dosyası kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu raporları ile tespit edildiğini, davacının maluliyet oranının daha fazla olduğuna ilişkin iddialarının yersiz ve asılsız olduğunu, buna rağmen yerel mahkeme kararı ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile müvekkili Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuk usulüyle bağdaşmadığını, Kurum işlemlerinde bir hata bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi; Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum vekilli; aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı olan 5510 Sayılı Yasanın 19'uncu maddesinde "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur." hükmü gereğince meslekte kazanma gücünün tespit edilmesi hususunda öncelikle kurum nezdinde rapor aldırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği hususu vurgulanmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28/06/1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da aynı yöndedir.
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı, diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı Başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi gereği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
İncelemeye konu somut olayda; yukarıda açıklanan prosedürün uygulandığı, davalı Kurumun 12.10.2015 tarihli Sağlık Kurulu Kararı ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 05/02/2016 tarihli Kararında davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %15,2 oranında maluliyetinin bulunduğuna ve kontrol muayenesinin 20/3/2019 tarihi olduğuna karar verildiği, yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'nun 14/02/2018 tarihli ve 2.Üst Kurulu'nun 21/02/2019 tarihli raporlarında davacının %15,2 oranında maluliyetinin bulunduğuna karar verildiği, yargılama aşamasında kontrol muayenesinde %7.2 olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, her ne kadar kontrol muayeneleri sonucu, davacının sürekli iş göremezlik oranı % 7.2 olarak belirlenmiş ise de, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28/06/1976 gün ve 1976/4 E. 1976/6 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Yüksek Sağlık Kurulu kararlarının, Sosyal Sigortalar Kurumunu bağlayıcı ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmaması ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulun'ca % 15, 2 oranında sürekli iş göremezlik oranı belirlenmiştir. Buna göre mahkemece davacının 27/03/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meydana gelen maluliyet oranının % 15,2 olduğunun tespitine yönelik tespiti isabetli ve yerinde ise de; davacının sürekli iş göremezlik oranı dava tarihinden önce % 15,2 oranı belirlenmesi ve talebinin sürekli iş göremezlik oranının % 15,2 oranından daha yüksek olduğunun tespitine ilişkin olması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.