Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23680
Karar No: 2019/16101
Karar Tarihi: 12.09.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23680 Esas 2019/16101 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/23680 E.  ,  2019/16101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle işçi tarafından sonlandırıldığını öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştri.
    2- Taraflar arasında davacının aldığı primin ücret mi yoksa giydirilmiş ücret içerisinde mi değerlendirilmesi gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde satış danışmanı olarak çalışan davacı işçinin ücretine ek olarak satışa bağlı prim aldığı dosya kapsamı ile sabit olup Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çıplak ücretinin asgari ücret+prim olduğu kabulüne göre alacak hesabı yapılmıştır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan prim değişkenlik gösterse de kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
    Hal böyle olunca; davacıya ödenen primin giydirilmiş ücret içerisinde değerlendirilmesi gerekirken ücret içerisinde değerlendirilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Aynı ispat kuralları ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
    Davacı vekili, davacının haftanın 6 günü 10.00-22.00 saatleri arasında ve dini bayramların ilk günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia etmiş, davalı ise işyerinde aylık çalışma saatlerini gösterir imzalı çizelgeler olduğunu, vardiya usulü ile çalışmanın bu çizelgeler ile sabit olduğunu, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı olmadığını savunmuştur. Davacı yan cevaba cevap dilekçesinde, tutanakların işveren baskısı ile imzalatıldığını öne sürmüştür. Davacı tanık beyanlarından, davacının son 3-4 ay vardiyalı çalıştığı, öncesinde ise saat 10.00-22.00 saatleri arasında çalıştığı; davalı tanıklarının beyanlarından ise işyerinde 10.00-19.00 ve 13.00-22.00 olmak üzere iki vardiya olduğu, puantaj kayıtlarının ayda bir imzalandığı, ayrıca hergün parmak okutma sisteminin kullanıldığı, tanıkların ortak anlatımı ve işyerinin açık olduğu saatleri bildirir AVM yazısı dikkate alındığında davacının Kurban bayramının ilk günü haricinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı sonucuna varılmaktadır.
    Mahkemece fazla çalışma ücret alacağı bakımından imzalı puantaj kayıtlarının aksinin tanık beyanı ile ispatlanamayacağı kabul edilmiş iken sözü edilen puantaj kayıtlarında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma gözükmemesine karşın işyerinin bulunduğu AVM yazısı, davalı tanıklarının dahi beyanında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olduğundan bahsedilmesi dikkate alınarak ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece puantaj kayıtlarına fazla çalışma yönünden itibar edilmesi ancak ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı yönünden itibar edilmemesi çelişkili olmuştur.
    Hal böyle olunca, çelişkinin giderilmesi bakımından, tanık beyanları ile işyerinde mevcut olduğu anlaşılan parmak okutma sistemine ilişkin kayıtlar yöntemince davalı işverenden istenilerek ve gerekirse tanıklar yeniden dinlenilerek; dosya içerisinde bulunan imzalı çizelgeler ile parmak okutma sisteminin aynı anda tutulmaya başlanıp başlanmadığı, parmak okutma sistemine geçilmeden önce imzalı puantaj çizelgelerinin mevcut olup olmadığı, parmak okutma sistemi ile imzalı çizelgeler arasında çelişki olup olmadığı ve yine kayıtların kendi içerisinde çelişkili olup olmadığı, imzalı çizelgelerin baskı ile imzalatılıp imzalatılmadığı açıklığa kavuşturulmalı, bu şekilde kayıtlara değer verilip verilemeceği netleştirilmeli sonucuna göre fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günü alacakları hakkında çelişki giderilerek bir karar verilmelidir.
    Kabule göre; ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı tanık beyanlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmasına karşın mahkemece hesaplamadan hakkın özünü zedelemeyecek oranda bir indirime gidilmemesi doğru bulunmamıştır.
    4-Mahkemece davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları konusunda belirtilen şekilde araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu yeniden değerlendirilmelidir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi