
Esas No: 2012/13440
Karar No: 2013/6376
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/13440 Esas 2013/6376 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVACI-KARŞI
DAVALI-KARŞI
DAVA : Davacı kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, genel tatil, ücret, fazla mesai alacaklarının ödetilmesine, karşı davacı ise şirketin uğradığı zarar bedeli ile avans alacaklarının tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda, her iki davanında ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.03.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı- karşı davalı, 26.07.2003-03.05.2010 tarihleri arasında davalı - karşı davacı şirkete ait iş yerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapmasına ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili; davacı- karşı davalı işçinin müvekkili şirkete ait araç ile kaza yaptığını, kaza sırasında alkollü olması sebebi ile aracın hasar bedelinin sigorta tarafından ödenmediğini, kazaya karışan diğer araç için şirket tarafından 4.761,74 TL hasar bedeli ödendiğini, davacıdan kusuru ile sebebiyet verdiği bu zararın talep edilmesi üzerine davacının zararı ödeyemeyeceğini, işten ayrılmak istediğini beyan ettiğini ve 14.05.2010 tarihine kadar sağlık raporu alarak işe gelmediğini, sağlık raporunun süresinin bitiminden sonra da işe devam etmediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık haklı nedenine dayanılarak feshedildiğini savunarak davacı- karşı davalı tarafça açılan davanın reddini talep etmiştir. Karşı dava dilekçesinde ise; davacı-karşı davalı işçinin, iş sözleşmesinin devamı sırasında ev alacağını beyan ederek müvekkili şirketten 6.500,00 TL avans aldığını, fesih sırasında
ödenen bu avansı iade etmediğini ileri sürerek, işçinin kusuru sebebe ile meydana gelen kaza neticesinde müvekkili şirketin uğradığı zarar bedeli olan 13.011,74 TL ile ödenmeyen avans bedeli 6.500,00 TL"nin davacı–karşı davalı işçiden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği, davacı-karşı davalı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı iş yerinde fazla çalışma yapıldığına ilişkin iddianın tanık beyanları ile ispatlandığı, davacının kusuru ile sebebiyet verdiği kaza sebebi ile işverenin zararını tazminle yükümlü olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyiz itirazları yönünden; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında davalıya ait araç ile meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı ve kaza nedeni ile işverenin uğradığı zarar miktarı tespiti noktasında toplanmaktadır.
Satış temsilcisi olarak görev yapmakta olan davacı -karşı davalı işçinin, kendisine görevi sebebi ile tahsis edilen şirkete ait araç ile alkollü olarak kaza yaptığı anlaşılmaktadır.
Kazanın oluşumda davacı-karşı davalı işçiye izafe edilecek kusur oranının belirlenmesi ve kaza sonucu oluşan zarar miktarının tespiti açısından, mahkemece yaptırılan ilk bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 19.12.2011 tarihli raporda, kazanın oluşumunda davacı- karşı davalı işçinin %10 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ve bu kusur durumuna göre kendisinden talep edilebilecek zarar miktarı 850,00 TL olarak belirlenmiştir. Tarafların bu rapora itirazı üzerine düzenlenen 09.03.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise; davacı- karşı davalı işçinin kazanın oluşumunda 4/8 oranında kusurlu olduğu, şirkete ait aracın kaza sebebi ile 8.250,00 TL hasar gördüğü ve davacı-karşı davalı işçinin 8.250,00TL zarardan kusuru oranında sorumlu tutulabileceği bildirilmiştir.
Olayın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiği halde, mahkemece bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek, kazanın oluşumunda davacı- karşı davalı işçinin %100 kusurlu olduğu kabul ederek, hasar bedelinin tamamının işçiden tahsili yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde uzman bilirkişinin oy ve görüşü alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu husus dikkate alınmadan verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
Bu durumda; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumundan veya İTÜ Karayolları Trafik Kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin rapor alındıktan sonra, davalı - karşı davacı işverenin kaza sebebi ile uğradığı toplam zarar miktarı belirlenmeli ve kusur durumuna göre davacının sorumlu tutulacağı zarar miktarı tespit edilmek sureti ile sonucuna göre hüküm kurulmalıdır . Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
3- Davalı - karşı davacının temyiz itirazları yönünden ise ;
a) Davalı-karşı davacı işverenin, karşı dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin ev alacağı gerekçesi ile toplam olarak yüklü miktarda aldığı avans karşılığının ödenmediğinini ileri sürüldüğü ve bu alacağının işçiden tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir.
Davalı - karşı davacı işveren bu alacak talebine ilişkin olarak dosya içerisini avans ödeme belgeleri ve cari hesap ekstreleri ibraz etmiştir. Dosya içerisine ibraz edilen bu belgeler mahkemece bir değerlendirmeye tabii tutulmamıştır. Temyize konu kararın gerekçe bölümünde avans alacağına işverenin avans alacağına hak kazandığı belirtilmişken hüküm kısmında bu alacak talebine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir miktarı gösterilmemiştir. Davalı- karşı davacı işverenin avans alacağı talebine ilişkin karar verilmemesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
b) İşveren fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının imzalı ücret bordroları veya eşdeğer bir belge ile kanıtlanmalıdır.
Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut uyuşmazlıkta; davalı- karşı davacı işveren fazla çalışma, hafta tatil ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödendiğini imzalı belgeler ile ispatlayamamış olmakla birlikte, dava dilekçesinin deliller bölümünde yemin deliline de dayandığı görülmektedir. Davalı- karşı davacı işverene, yemin teklif hakkının bulunduğu hatırlatılmalıdır. Mahkemece bu hususun gözetilmemesi ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.