Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2333
Karar No: 2021/3346
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2333 Esas 2021/3346 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2333 E.  ,  2021/3346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkiline ait aracın dava dışı şahsa kiralandığını, ancak kaçakçılık suçunda kullanıldığı gerekçesi ile aracına el konularak muhafaza altına alındığını ve ceza yargılaması sonucunda davacıya iadesine karar verildiğini, müvekkilinin muhafaza süresince araçtan elde edebileceği kira gelirinden mahrum kaldığını, ayrıca aracın kendisine iade edilmediğini belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararının davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; ortada işlenilmiş bir suç var olduğundan aracın müsaderesinin hukuka uygun olduğunu, tazminat talebine konu işlemlere davacının kendi ihmal ve kusurlu hareketlerinin sebep olduğunu belirterek, davanın zamanaşımı ve esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, aracın zaptedilmesi ve iadesinin gecikmiş olmasında, davalının bir kusur ve ihmalinden söz etmenin mümkün olmadığı, yasal prosedür gereğince işlemlerin gerçekleştirildiği, davacının aracın iadesi için erken başvuruda bulunmadığı ve hiçbir bilgi ve belgeyi de ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle manevi tazminat isteminin malvarlığında meydana geldiği belirtilen eksilmeye yönelik olmasına göre, davacı vekilinin manevi tazminat istemine yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacı vekilinin maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıya ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı gerekçesiyle 03/11/2004 tarihinde el konulduğu, Cizre Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/507 esas ve 2005/254 karar sayılı ilamıyla, sanıkların cezalandırılmasına ve suçta kullanılan ... plakalı aracın zoralımına karar verildiği, kararın temyiz edilmesiyle CMK’ nun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada Cizre Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/305 esas ve 2009/576 karar sayılı ilamıyla sanıkların cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suçta kullanılan aracın değeri ve kaçak mahsulün değeri karşılaştırılarak aracın sahibine iadesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Ceza Dairesi 21/05/2012 gün, 2011/10854 esas ve 2012/16695 karar sayılı ilamıyla sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, kaçak akaryakıtın müsaderesine ve araç üzerindeki şerhin kaldırılarak sahibine iadesine karar verildiği anlaşılmakta.
    Zarar verici haksız fiile maruz kalan şahsın mal varlığında haksız fiil sonucu meydana gelen durum ile bu eylemden önce mevcut olan durum arasındaki fark davacının zararını oluşturacaktır. Zarara uğrayan kişinin iradesi dışında, haksız fiil neticesinde, mal varlığının aktifinde azalma ya da mal varlığının pasifinde çoğalma meydana getiren zararlar gerçek zararlardır. Burada zarar verici olay neticesinde kişinin mal varlığının mevcut miktarı ve değeri fiili olarak azalmış olmalıdır. Kaynağına, sebebine, zarar veren ile zarar gören arasındaki hukuki ilişkiye ve her somut olayda farklı şekillerde gündeme gelebilecek benzeri ölçütlere göre, zararın niteliği, kapsamı ve miktarı, her olayın kendine özgü yapısı içerisinde, değişen bir özellik gösterecektir. Açıktır ki, hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamaz. Zarar miktarı tazminatın azami sınırını teşkil eder (Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu Genel Hükümler, Birinci Cilt, 1990 bası, s.549). Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşamayacağından tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunlu olup; burada ilke, zarar doğurucu eylem, zarar görenin mal varlığında gerçekten ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da, o miktarda olmalıdır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıya ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı için el konulduğu ve kesinleşen ceza mahkemesi ilamıyla sahibine iadesine karar verildiği, iade kararının kesinleşmesi üzerine mahkemece 22/03/2013 tarihinde Habur Gümrük Müdürlüğü’ne muhazafa altına alınan araç ellerindeyse malikine teslimi için yazı yazıldığı anlaşılmakta ise de, aracın davacıya teslim edilip edilmediği ceza dosyası kapsamından anlaşılamamaktadır. Şu halde mahkemece, öncelikle araç malikine iadenin gerçekleşip gerçekleşmediği, şayet iade edilmişse, uzun süre muhafaza altında kalması nedeniyle araçta hasar oluşup oluşmadığı tespit edilerek, davacının maddi tazminat talepleri yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varsa gerçek zararı belirlenmelidir.
    Hukukumuzda hakkaniyet, Borçlar Kanunu’nun 43 (TBK.51) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir.
    Yukarıda belirtilen yasa maddesi karşısında mahkemece, davanın reddine gerekçe olarak gösterilen sebeplerin ancak tazminattan indirim için gerekçe oluşturabileceğinden bu husus gözetilmeksizin maddi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi