3. Hukuk Dairesi 2017/8856 E. , 2019/5440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin inşaat şantiyelerinde, taraflar arasında yapılan araç kira sözleşmesine göre malzeme, servis ve personel taşıma işini yaptığını, taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine göre müvekkilinin normal mesai süresinin 12 saat olup, bu süreyi aşan saatler için müvekkilinin alacağına normal saat ücreti olarak ilave edilmesinin gerekmekte olduğunu, bir aylık kira ücretinin 2.875,00 TL+KDV olarak belirlendiğini, davalı şirkette 15 günde bir dönüşümlü olarak çalıştığını, tüm vardiyalarda Cumartesi ve Pazar günleri ile genel tatillerde aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, görüldüğü gibi müvekkilinin her iki vardiyada da normal 12 saatlik çalışmasının dışında çalışmaya devam edildiğini, ancak davalı şirketin araç sözleşmesinde de belirtildiği halde 12 saati geçen çalışmalarının karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini, belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, ödenmeyen 12 saati aşan fazla çalışma saatleri karşılığı olan ücretinin HMK 107.maddesine göre belirlenecek ücret alacağının hesaplanarak, şimdilik 100,00 TL"sinin hak ediliş tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27/04/2016 tarihinde talebini 12.169,50 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davacının talep edebileceği tek bedelin araç kira bedeli olduğunu, davacıya araç kira bedelinin ödendiğini, alacağının kalmadığını, iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, ihtar çekilmediğini, sözleşme ilişkisinin sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine göre 01.03.2012-01.03.2013 tarihleri için anlaştıkları, anlaşmaya göre normal çalışma süresinin 12 saat olduğu, fazla çalışan saatler için işletenin alacağına normal saat ücretinin ilave edileceğinin sözleşmede hüküm altına alındığı, talep edilen diğer yıllar için sözleşme ibraz edilemediği, tanık beyanlarına göre davacının 5 saat fazla çalıştığı, toplam 12.169,50 TL fark ücreti alacağı olduğu, ancak şantiyede bazen boş bir şekilde beklediklerinden hesaplan fark ücretinden % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle yapılan fazla ödeme miktarı düşülerek davanın kısmen kabulü ile 8.081,35 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6098 sayılı TBK m. 51,52maddesi (Borçlar Kanununun 43 ve 44.) uyarınca mahkemece hakkaniyet indirimi yapılması sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, ödemelerin düşülmesi haricinde yapılan hakkaniyet indirimi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine takdir edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. maddesinin “Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 1.654,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.