22. Hukuk Dairesi 2012/18457 E. , 2013/6484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, işe başlatmama, boşta geçen süre ücreti, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yol ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını, kanuni süresi içinde başvuruda bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, yol ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin işe davet edilmesine rağmen işe başlamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığını noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
Somut olayda, mahkemece, şahit beyanlarına itibarla, davacı işçinin tüm çalışma süresi boyunca haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, zamanaşımı savunması da nazara alınarak fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki davalı işverence, işçiye fazla çalışma ücreti ödemesi yapıldığına ilişkin, bir kısımlara aylara ait fazla çalışma ücreti tahakkuklu, imzalı ve ihtirazı kayıtsız ücret bordroları sunulmuş olup, davacı işçi tarafından bordroda belirtilenden daha fazla çalışma yapıldığı yazılı belge ile kanıtlanamamıştır. Mahkemece anılan bordrolarının nazara alınmaması hatalıdır. Diğer taraftan, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının, en son işyerinde şube yöneticisi olarak çalıştığı, merkez tarafından belirlenen hafta içi 08:30-18:30, cumartesi 08:30-17:00 saatleri dışındaki çalışma saatlerinin, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında, yönetici konumundaki işçi tarafından belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, şube yöneticiliği göreviyle çalıştığı dönem bakımından, merkez tarafından belirlenen bu saatler haricindeki çalışma saatleri sebebiyle, fazla çalışma ücreti talep edilemeyeceği kabul edilmelidir. Mahkemece bu hususun da nazara alınmaması hatalıdır. Öncelikle, davacının şube yöneticisi olarak çalıştığı dönem tespit edilmelidir. Ardından, fazla çalışma ücreti tahakkuklu, imzalı ve ihtirazı kayıtsız ücret bordrolarının ait olduğu aylara ilişkin, davacının bordroda belirtilenden daha fazla çalışma yaptığını yazılı belge ile ispatlayamadığından, bu aylar bakımından fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı; şube yöneticisi olarak çalıştığı dönem bakımından ise merkezce belirlenen saatler haricindeki çalışma saatleri için fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmalıdır. Yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi