17. Ceza Dairesi 2019/11243 E. , 2020/2907 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK’nun 116/4 maddesinden hüküm kurulması gerekirken TCK’nun 116/1’den hüküm kurulup daha sonra TCK’nun 116/4 maddesinden hüküm kurulması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın geceleyin birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali karşısında; hakkında TCK" nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması ve sanığın adli sicil kaydında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan ilamın bulunmadığı ancak Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/142 Esas 2010/649 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama giderlerinden sanığın payına düşen tutar toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4.maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20-TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet hazinesi üzerinde bırakılması hususunun ve hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ..., ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak:
1-Sanıkların olay tarihinde müştekinin evinin penceresinden girerek suça konu araba anahtarını çaldıktan sonra, park halinde bulunan aracı da alıp gitmesi şeklindeki eylemlerinin, aynı zaman diliminde kesintisiz olarak işlenmiş TCK"nun 142/2-d maddesinde yer alan tek hırsızlık suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, suçun zincirleme işlendiği kabul edilerek TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanıkların eylemlerinin suç tarihinde yürüklükte bulunan ve daha lehe olan TCK’nun 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu ve bu maddeden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olan ve aleyhe olan 142/2-h’ den hüküm kurulması,
3-Sanık ...’un adli sicil kaydında, TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan ilamın bulunmadığı ancak Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/142 Esas 2010/649 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
4-T.C.Anayasa Mahkemesi"nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve o yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanık ...’un kazanılmış hakkının korunmasına, 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.