MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma
HÜKÜM : TCK"nun 87/4, 29, 53. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in maktul ..."ya yönelik kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin kararın gerekçesiz olduğuna, sübuta, haksız tahrike, katılan vekilinin suç vasfına eksik ceza verildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a)-Oluşa ve dosya kapsamına göre; maktul ve arkadaşı olan tanık ..."ın alkol aldıktan sonra, uyuşturucu almak maksadıyla sanıkla buluştukları, aralarında uyuşturucu maddenin fiyatı konusunda anlaşmazlık çıktığı, maktulün sanığın fazla para istemesine yönelik serzenişte bulunarak, "kimse beni sinkaf edemez" şeklinde serzenişte bulunduğu, bir takım küfürlü sözler söylediği, tartışma bittikten sonra sanığın maktule uyuşturucuyu alıp almayacağını yeniden sorduğu, maktulün almayacağını söylemesi üzerine " niye öyle bağırarak cins cins konuşuyorsun" diyerek maktule bıçakla bir kez vurduğu, maktulün sol uyluk bölgesine aldığı ve damar yaralanmasına neden olan darbenin etkisiyle öldüğü, tanık beyanlarına göre maktulün sanığa yönelik hakareti bulunmadığı, sanığın aralarındaki pazarlığa rağmen uyuşturucu almamasına sinirlenerek maktulü bıçakladığı anlaşılmakla, maktulün doğrudan sanığa yönelik haksız tahrik oluşturan fiili bulunmadığı nazara alınmadan sanık hakkında TCK"nun 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
b)- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 27/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.