Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12156
Karar No: 2022/1935
Karar Tarihi: 16.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12156 Esas 2022/1935 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/12156 E.  ,  2022/1935 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 16. İş Mahkemesi

    Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davacının 01.10.2008-31.05.2010 tarihleri arasında isteğe bağlı prim ödediğini, SGK ve Bağ-Kur hizmetleri dikkate alınarak 01.12.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak bağlanan aylığın denetmen raporuna istinaden ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti işyerindeki çalışmalarının fiili olmadığı gerekçesi ile başlangıç tarihi itibariyle iptal edilerek 54.685,77 TL. borç tahakkuk ettirildiğini, 506 sayılı yasanın geçici 81/C maddesi uyarınca 01.01.2016 tarihinde 56 yaşını ikmal ettiği belirtilerek, 01.02.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden yaşlılık aylığı bağlanması talep edildiğini, 01.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden yaşlılık aylığının bağlandığını ancak, aylığının başlangıcının 01.02.2016 tarihi olarak kabul edilmediğini belirterek, davacının 01.02.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, ...tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, davacıya 01.02.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması gerekip gerekmediğinin tespitine ilişkin olduğu, 01.01.1960 doğumlu kadın olan davacının 56 yaş, 3600 gün prim ödeme gün sayısı ve 15 yıl sigortalılık şartlarını yerine getirdiği 01.01.2016 tarihinde 56 yaşını ikmal ettiği, bu nedenle yaşlılık aylığına hak kazandığı, kurum tarafından denetmen raporunun sonuçlanıp bundan sonra olan davacı talebi esas alınarak 01.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı, kurumun aylık iptaline karar verdiği tarihten önce iptal edilen hizmetler olmaksızın aylık koşullarının gerçekleştiği durumda yeni bir tahsis talebi aranmaksızın kurumun koşulların sağlandığı yeni tarihe göre tahsis yapmasının hakkaniyete uygun olacağı, aksi takdirde kurumun inceleme ve denetim yükümlülüğünü ihmal etmesinin sorumluluğunun başkalarına yüklenmesi sonucunun ortaya çıkacağı gerekçesiyle ;Davanın KABULÜ ile, Davacıya 01.02.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğnin tespitine, karar vermiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi,'...Somut olayda; Kurum'ca davacının fiili çalışmaya dayalı olmadığı anlaşılan sigortalılık sürelerinin iptali sonrası davacıya 01.12.2013 tarihinden itibaren bağlanan yaşılık aylığının da iptal edildiği, davacı tarafça ikinci kez 23.03.2018 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve Kurum'ca 01.04.2018 tarihi itibariyle 506 sayılı yasanın geçici 81/C maddesi gereği yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmakta ise de; davacının 2016 yılına ilişkin herhangi bir tahsis talebinin bulunmadığı görülmekle davanın reddi yerine yazılı şekilde verilen kararın hatalı olduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile; ... 16.İş Mahkemesinin 19/11/2019 gün ve 2018/148 E.-2019/443 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yerine, davanın reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, iptale konu çalışmanın fiili ve gerçek bir çalışma olup olmadığının yöntemince araştırılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Yukarıda anlatılan yasal mevzuat ışığında dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıya 01.12.2013 tarihi itibariyle bilahare iptal edilen 255 günlük sigortalılık süresi gözetilmek suretiyle bağlanan aylığın, Kurum Denetmen raporuna istinaden sahte sigortalılık nedeniyle iptali üzerine; anılan sahte çalışmaların geçerliliği ile yaş koşulunun gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşı olan 01.02.2016 tarihi itibariyle aylık bağlanması için iş bu eldeki davanın açılmış olmakla; mahkemece yapılması gereken iş; iptale konu 255 günlük çalışmanın eylemli (fiili) olup olmadığı usulünce irdelenmeli, eylemli olduğu sonucuna varılsa dahi taleple bağlılık ilkesi gereği 01.02.2016 tarihinden itibaren aylığın bağlanması gerektiği hususu gözetilmeli; iş bu iptale konu çalışmaların fiili olmadığı sonucuna ulaşılması halinde ise; geçerli olan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı ve davacıya 01.12.2013 tarihi itibariyle aylık bağlanmış olması karşısında, yeniden tahsis talebi aranmayacağı hususu da gözetilerek 01.02.2016 tarihi itibariyle tahsis koşullarının varlığı usulünce irdelenerek varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi