Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3026
Karar No: 2020/1576
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3026 Esas 2020/1576 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/3026 E.  ,  2020/1576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ :...Asliye Hukuk Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA



    K A R A R

    A) Davacı istemi :
    Davacı vekili, davacının 15.09.1994-20.08.2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde geçen çalışmasının tespitini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı ... vekili, hak düşürücü sürenin geçtiği, 18 yıllık kesintisiz sigortasız çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının çakışan Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğunu belirtmiştir.
    Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk Derece Mahkemesince, davacının askerlik hizmetini ifa ettiği dönem ile Tarım Bağ-Kur prim ödemelerinin bulunduğu 18.06.2008 tarihinden 20.08.2012 tarihine kadar olan dönem dışlanmak suretiyle 18/04/1999-20/08/2001 tarihleri arasında davacının davalı ..."a ait iş yerinde 843 gün, 22/02/2003-17/06/2008 tarihleri arasında 1906 gün olmak üzere toplam 2749 gün çalıştığının tespitine, bu dönemlere ilişkin sigorta priminin davalı ... tarafından davalı SGK"ya ödenmesine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    SGK vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, hizmet akdine dayalı olarak eylemli çalışmanın varlığının şart olduğunu, yasal belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışmayı ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlarla bu durumun ispatlanması gerektiğini, bu ispat da ancak işyerinde tutulması gerekli ücret bordroları, prim tahsilat makbuzları ile yine işyerinde ya da komşu işyerlerinde aynı dönemde çalışmış işçilerin tanıklığı ile ispat edilebileceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
    Davalı ..., hak düşürücü sürenin geçtiğini, yerel mahkeme tarafından dinlenmiş olan davacı tanıklarının nitelikleri itibariyle muteber olmadığını, tanık ifadelerinin eksik ya da hiç değerlendirilmediğini, dinlenen tanıkların bordro tanığı veya komşu işveren çalışanı ve komşu işveren niteliğinde olmadığını, uzun zaman önce gerçekleştiği iddia olunan olgu ve olaylara ilişkin soyut anlatımlara dayalı olarak hüküm kurulamayacağını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 20.03.2018 tarih, 2013/568 Esas ve 2018/82 Karar sayılı kararına yönelik davalılar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinin 1"inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz :
    Davalı ... vekili, tanıkların nitelikleri itibariyle davayı aydınlatmaya muteber olmadığını, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarında belirtildiği üzere çalışmanın kesintiye uğradığını, davanın hak düşürücü süreye uğradığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
    Davalı SGK, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, mahkemece eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, eylemli veya gerçek biçimde çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranması ve kamu düzenine dayalı bu durumlarda, hakimin görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiğini, davanın sadece tanık beyanlarına dayalı olarak değil aynı zamanda yazılı belgelerle de ispatlanması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
    F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dava, davacının 15.09.1994-20.08.2012 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerince davacı adına kuruma verilen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, davacının davalı Kurumda 4-a sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmadığı, davacının, 18.06.2008- 20.08.2012 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Elmalı Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19.10.2017 tarihli yazısına göre, davalının 08.01.1997 tarihinden itibaren “Çay Ocağı İşletmeciliği” faaliyetinden dolayı vergi mükellefi olduğu ve halen faal olduğu, Elmalı İlçe Emniyet Amirliği’nce Elmalı Kaymakamlığı’nın 15.04.2004 tarihli oluru üzerine davalı adına içkisiz istirahat ve eğlence yeri işletme izin belgesi verildiği, davalının 01.07.1992-04.08.2011 arası 1479 sayılı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğu, davalı adına kayıtlı 1245438 sicil numaralı “kahvehane ve dondurma satışı” işyerinin 18.07.2013 tarihinde kanun kapsamına alındığı, davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davalı işyerinde ihtilaf konusu dönemde bordrolu çalışan bulunmadığı, komşu işyerleri araştırılmadığı gibi, dinlenen tanıkların komşu işyeri çalışanları olup olmadığı tespit edilmeden, eylemli çalışma olgusu yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; davalının çalıştırdığı işyerinin “kıraathane” olduğu dikkate alındığında, bağlı bulunduğu emniyet biriminden işyeri ile ilgili kayıtlarda dava konusu edilen dönemde işyeri çalışanlarının kayıtları sorularak, davalı işyerinin bağlı olduğu belediyeden işyeri ve çalışanları ile ilgili herhangi bir tespit yapılıp yapılmadığı sorularak, davacının çalışanlar arasında olup olmadığı belirlenmeli, davacının isminin olmaması durumunda bildirilen kişiler tanık olarak dinlenmeli; Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle, işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınarak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... Büyüakın vekili ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 09/03/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi