1. Hukuk Dairesi 2019/4268 E. , 2021/3302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.06.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, ortak mirasbırakan anneleri ..."ın 4734 ada 5 ve 4742 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiğini, temlikteki amacın kız çocuğu olması nedeniyle kendisinden mal kaçırmak olduğunu, daha önce ölen babası ..."tan kalan taşınmaz malların taksimi sırasında da kendisine daha az taşınmaz verildiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, evlendiği günden beri annesi ve babası ile birlikte oturduğunu, uzun süredir hasta olan mirasbırakana kendisi ve eşinin baktığını, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca gerekli araştırma ve incelemenin eksiksiz yapılması, murisin akit tarihindeki tüm mal varlığının miktarı ile sözleşmeye konu taşınmazların mamelekine oranının makul sayılabilecek sınırda kalıp kalmadığının saptanması ve bundan sonra tüm delilerin bir arada değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, temlikin bakım karşılığı yapıldığı, mal kaçırma amacının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1938 doğumlu mirasbırakan ..."ın 01.03.2011 tarihinde öldüğü, davacı kızı ve davalı oğlu Hasan ile dava dışı oğlu ..."nın mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın çekişme konusu 4734 ada 5 ve 4742 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarını 20.12.2001 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ..."a temlik ettiği, çekişme konusu taşınmazlar dışında mirasbırakanın dava dışı 284 ada 4 parsel, 284 ada 7 parsel ve 4743 ada 17 parsel sayılı taşınmazlardaki 918/2400"er paylarını da aynı gün bir önceki yevmiye ile dava dışı ..."a satış suretiyle temlik ettiği, ...in de mirasbırakandan edindiği taşınmazları 26.12.2001 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiği, mirasbırakanın geride paylı malik olduğu 3 parça taşınmazının kaldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, mirasbırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi ile yaptığı temlikin muvazaa nedeni ile illetli olup olmadığının belirlenmesi için sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi, bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.
Somut olayda, mirasbırakan tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devredilen çekişme konusu taşınmazların değerleri toplamının, akit tarihinde 14.461,59 TL, dava tarihinde 444.972,00 TL; mirasbırakanın geride kalan üç parça taşınmazının değerleri toplamının ise akit tarihinde 4.190,00 TL, dava tarihinde 11.948,00 TL olduğu keşfen saptanmış olup, taşınmazların değerleri, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarihte mirasbırakan tarafından yapılan satışlar da nazara alındığında, mirasbırakanın iradesinin kendisine baktırmak olmayıp mal kaçırma olduğu, makul oranın aşıldığı, miras taksim sözleşmesine konu olan taşınmazların mirasbırakan ..."den değil, tarafların mirasbırakan babası ..."tan intikal ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin yanlış değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Davacı vekilinin açıklanan nedenden ötürü yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.