16. Hukuk Dairesi 2016/12792 E. , 2019/7467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi Aşağı Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1276 parsel sayılı 3250 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 189 ada 18 parsel numarasıyla ve 3014,3 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1280 parsel sayılı 32950 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 189 ada 50 parsel numarasıyla ve 34.073,08 metrekare yüzölçümlü olarak; Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1281 parsel sayılı 9400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 189 ada 49 parsel numarasıyla ve 8.227,84 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 189 ada 18 ve 50 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... mirasçıları ... ve müşterekleri davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 189 ada 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptaline, 189 ada 50 sayılı parsel sayılı taşınmazın 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli 22 ek numaralı krokide sarı renkli (A) harfi ile gösterilen 1.106,90 metrekarelik kısmının 189 ada 49 parsel sayılı uygulama parseline eklenerek 189 ada 49 nolu parselin 9.334,74 metrekare, 189 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 31.843,10 metrekare olarak tesciline, 189 ada 18 sayılı parselin uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası olup mahkemece, uygulama kadastrosu yapılırken çekişmeli taşınmazların sınırının sabit sınır olarak kabul edildiği; ancak zemindeki sınır ile tesis kadastrosu paftasındaki sınırların birbiri ile çakışmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların genişletilmeye müsait taşınmazlar olması sebebiyle sınırın sabit sınır olarak alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yargılama sırasında vefat eden çekişmeli eski 1280 parsel, yeni 189 ada 50 parsel malikleri davalılar ... ve ... mirasçıları davaya dahil edilmeden ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilmiş olması nedeniyle, mahkemenin kararı usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu şartın dava açıldığında sağlanması ve davanın sonuna kadar da mahkemece re"sen göz önünde bulundurulması zorunludur. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında karar verilemez.
Hal böyle olunca, yargılama sırasında vefat eden adı geçen davalılar ... ve ... mirasçılarını davaya dahil etmesi için davacıya süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirmeleri halinde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davaya konu taşınmazlarla ilgili araştırma ve incelemenin birlikte yapılacak olması nedeniyle bozma nedeni göz önüne alınarak her iki parsel yönünden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.