Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 62, 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz Edenler : Mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araçla gündüz vakti iki yönlü iki şeritli yolda seyir halinde iken, yolun sağında park halindeki iki araç arasından kaplamaya inerek karşıya geçmek isteyen katılan ..."a çarpması neticesinde, katılanın vücudunda hafif(bir) derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, kusur durumunun tespitine yönelik bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmakla, sanığın kusur durumunun bilirkişi raporu ile belirlenerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Meydana gelen trafik kazası neticesinde katılanın vücudunda hafif (bir) derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı anlaşıldığından, eyleminin TCK’nın 89/2-b. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 89/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Hükmedilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceği ve TCK"nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6 ve TCK"nın 51/7-8. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.