Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17016
Karar No: 2013/6808

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/17016 Esas 2013/6808 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İş müfettişleri tarafından yapılan raporlara karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davaların, eda davası ya da menfi tespit davası olarak tanımlanabileceği belirtilmiştir. Bu davaların her halükarda tarafları işçi ve işveren olduğu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu davalar için taraf sıfatı bulunmadığı ifade edilmiştir. Davacı işveren tarafından açılan davada, iş müfettişinin tespitine karşı itiraz edilerek dava açıldığı ancak işçinin davanın tarafı gösterilmediği belirtilmiştir. Kararın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği ancak bu kararın hatalı olduğu ve taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 91. maddesi ve 92. maddesinin 3. fıkrası ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10. ve 8. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ise 105. ila 113. maddeleri arasındaki düzenlemeler.
22. Hukuk Dairesi         2012/17016 E.  ,  2013/6808 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, muarazanın menine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkiline ait işyerinde çalışan işçi ..."ın başvurusu üzerine yapılan incelemede iş müfettişi tarafından işçiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücretinin ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığını, ancak iş müfettişi tarafından yapılan inceleme ve tespitlerin haksız ve mesnetsiz olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, işçinin 14.12.2010- 04.01.2011 tarihleri arasında devamsızlık yapması sebebi ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ve kıdem ile ihbar tazminatına ,tüm izinlerini kullandığı için izin ücretine hak kazanamayacağını iddia ederek sözkonusu raporun iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, yapılan itirazların yersiz olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, dava konusu iş müfettişi raporu ile işçinin her hangi bir alacağa hak kazanmadığını, işçiye karşı dava açılması halinde raporun aksinin ispatlanabileceğini, dava açmada hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    İş müfettişlerinin işçi alacaklarına ilişkin tespitlerine yönelik açılan davaların hukuki niteliği ile buna bağlı olarak somut olayda dava şartlarının bulunup bulunmadığı çözülmesi gerekli hukuki problemi oluşturmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinin 2. fıkrasında, “30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10. maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri ... bölge müdürlüklerince incelenir” denilmiştir. Aynı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer taraftan dava çeşitleri 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu 105. ila 113. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Eda davası, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesinin talep edildiği dava türü olarak tanımlanmışken, tespit davası ise mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edildiği dava çeşidi olarak açıklanmıştır.
    4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasına göre iş müfettişi raporlarına karşı açılan davalar, işçilerin bireysel başvuruları üzerine iş müfettişi tarafından işçi alacaklarına ilişkin yapılan tespitlere karşıdır. Bu tespite işçi tarafından, yapılan tespitin eksik olduğu ve daha fazla alacağı bulunduğu gerekçesiyle itiraz ediliyorsa dava eda davası karakterindedir. Söz konusu tespite işveren tarafından, yapılan tespitin hatalı olduğu ve tamamen ya da kısmen borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ediliyorsa dava menfi tespit davası niteliğindedir. Bu son halde kanunda özel olarak düzenlenmiş olması nedeniyle davacı işverenin bu davayı açmakta, kanunun ifadesiyle “hukuken korunmaya değer güncel bir yararı” bulunduğu kabul edilmelidir. Başka bir ifadeyle tespit davaları için ayrıca araştırılan hukuken korunmaya değer güncel bir yarar koşulunun bu dava açısından mevcut olduğu değerlendirilmelidir.
    Görüldüğü üzere, iş müfettişi raporlarının işçilerin alacaklarına yönelik kısımlarına karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davalar, yerine göre eda davası yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olup her halükarda bu davaların tarafları işçi ve işverendir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu davalarda taraf sıfatı bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı işveren tarafından iş müfettişinin işçi alacaklarına dair tespitine karşı borçlu olunmadığı gerekçesiyle itiraz edilerek ...’na karşı dava açılmıştır. Dava Bakanlığa karşı görülerek sonuçlandırılmıştır. İşçi ise davanın tarafı olarak gösterilmemiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında konu değerlendirildiğinde, davanın, taraf sıfatı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçeyle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi