Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17784
Karar No: 2013/6836

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/17784 Esas 2013/6836 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir. Mahkeme görevsizlik kararı vermiştir çünkü iş sözleşmesinin varlığı davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Karar, kanunların çalışma şeklini belirten maddelerinin iş mahkemesinin görevi noktasında toplandığından bahsetmektedir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin 2. fıkrası ve 4. maddesinde belirtilen ayrık durumlar dışında kalan bütün işyerlerinde, işverenler ile işveren vekillerine ve çalışma şekline bakılmaksızın işçilere bu Kanun’un uygulanacağı belirtilmiştir. Kanun’un 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşmez. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi \"İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekiller
22. Hukuk Dairesi         2012/17784 E.  ,  2013/6836 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin görev yönünden reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacı ile davalı şirket arasında hizmet ilişkisi olmadığını, davacının tacir olup şirketleri, arabaları, daireleri olan ve ticaret yapan bir kişi olduğunu, davacı ... ile davalı şirket hissedarı ..."nın karşılıklı ticaret yapıp araba ve gayri menkul alışverişinde bulunduklarını, yine her ikisinin 2005 yılında ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli iş yeri ile inşaat işleri yaptıklarını, ancak işlerin iyi gitmemesi sebebiyle ortaklıktan ayrıldıklarını, yine davacının ... Hizmetleri Limited Şirketi"nin 2011 yılına kadar müdürü, tasfiye halinde ... Yapı Kooperatifinin de tasfiye memuru olduğunu, bunun yanı sıra... Şirketi ile inşaat işleri yaptığını, yine davacının daha önce aynı mahiyette olmak üzere Bakırköy 9. İş Mahkemesinin 2009/776 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak davasını takip etmediğini, davacının mahkememizdeki davayı açma sebebinin sahibi olduğu ... Plakalı aracın ve yine bir dairenin satış ve tahliyesi ile ilgili olarak davalı şirket ile aralarında oluşan ihtilaf sonucu davalı şirket tarafından kendisine dava açılacağının söylenmesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, iş sözleşmesinin varlığı davacı tarafça kanıtlanamamış olduğundan davaya bakma görev ve yetkisinin genel yetkili mahkemelere ait olduğu, ıslahla arttırılan dava değerinin 24.708,00 TL olup gerek davanın açıldığı tarihteki görev sınırına, gerekse yargılama sırasında yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK hükümlerine göre davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin 2. fıkrası ve 4. maddesinde belirtilen ayrık durumlar dışında kalan bütün işyerlerinde, işverenler ile işveren vekillerine ve çalışma şekline bakılmaksızın işçilere bu Kanun’un uygulanacağı belirtilmiştir.
    Kanun’un 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşmez.
    İş Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrası göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın(işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
    Somut olayda; davacının davalı işyerinde işletme müdürü olarak çalıştığı iddia edilmesine rağmen dosyada buna ilişkin somut veri bulunmamaktadır. Davacının işetmede müdür olarak çalışıp çalışmadığı öncelikle belirlenmeli, müdürlüğünün tescil edilerek Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilip edilmediği tespit edilmelidir. Davacı ile davalı arasındaki SGK ilişkileri araştırılmalı, davacının iddia ettiği dönemde başka kuruma bağlı çalışması olup olmadığı da açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulmalıdır. Gelen cevabi yazılarla birlikte tüm deliller yeniden bir değerlendirilmeye tabi tutularak, davacı ile davalı arasında 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında bir işçi- işveren ilişkisi olup olmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi