17. Ceza Dairesi 2019/9936 E. , 2019/11513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık ... hakkında katılanlar ... ve...’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bu hususlar bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanıkların adli sicil kayıtlarında tekerrüre esas mahkumiyetleri bulunmamasına rağmen haklarında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2)Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının kapsam ve içerik itibariyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi göndermesiyle 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca; hüküm fıkrasında yer alan “Sanıklar Mahsun ve Recep hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK’nun 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimlerine göre çektirilmesine ve sanıklar hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibarelerinin çıkarılması ve Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı iptal kararı uyarınca hüküm fıkrasında yer alan “b” bendinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bu hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ... ile katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılanlar ... ve ...’e yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları ile katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)UYAP"tan alınan güneşin doğuş batış çizelgesine göre, olay tarihinde yaz saati uygulamasının başladığı, güneşin suç tarihinde yaz saati ile 19.24’te battığı, 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 20.24’ten sonraki zaman diliminin gece vakti olduğu, katılan ...’in beyanına göre 19.00-21.15 saatleri arasında evde olmadıkları ve suçun da bu zaman dilimi içerisinde meydana geldiği dikkate alındığında, suçların gece sayılan zaman diliminde gerçekleştiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret oldukları kararda tartışılmadan sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 Sayılı TCK’nun 143 ve 116/4. maddeleri uygulanmak suretiyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması,
2)Katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık suçu ve katılanlar ... ve...’e yönelik mala zarar verme suçu bakımından suça sürüklenen çocuk ...’nin adli sicil kaydında suç tarihi itibarıyla kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetinin bulunmaması nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nun 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Yasa"nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
3)Sanıklar ... ve ...’in adli sicil kayıtlarında tekerrüre esas mahkumiyetleri bulunmamasına rağmen haklarında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
4)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20/11/2018 tarih, 2016/6-986 Esas ve 2018/554 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; suçu işlediği tarihte 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
5)Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının kapsam ve içerik itibariyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık...’ün, sanık ... müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.