22. Hukuk Dairesi 2012/17962 E. , 2013/6978 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İHBAR
OLUNANLAR :
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 22.05.2008 tarihinden beri Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesinden ihale ile iş alan alt işverenler nezdinde poliklinik asistanı olarak çalıştığını, davacının 17.06.2010 tarihinde evlendiğini, evlilik sebebiyle çalışmamaya karar vererek 04.03.2011 tarihinde bu durumu işverene bildirdiğini, iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmesine rağmen alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili husumetin yanlış yöneltildiğini, davacı ile davalı ... veya Diyarbakır Eğitim Araştırma hastanesi Başhekimliği arasında akdedilmiş bir iş sözleşmesinin olmadığını, işçilik alacaklarının asıl sorumlusunun işveren olduğunu, davacının işten ayrılırken kendi el yazısı ile yazdığı ibranamede tüm alacaklarını aldığını belirttiğini, fazla çalışmasının bulunmadığını, yıllık izinlerini usulüne uygun kullandığını hafta tatilleri usulüne uyulduğunu, davacının genel günlerinde çalıştırılmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin bayan işçi tarafından evlilik sebebiyle feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin birinci fıkrasında, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.
Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da imkansızdır. Yine evlilik öncesi çeşitli işlemlerin yapılmasının işe devamsızlık noktasında geçerli mazereti oluşturup oluşturmayacağı her bir olay yönünden değerlendirilmelidir.
Kadın işçinin kanunun tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar süresi tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır.
Kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik sebebine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının kanuni hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak kanunda belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, kanun koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik sebebine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik sebebine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
Dosya içeriğine göre davacı 29.05.2008 tarihinden beri Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesinden ihale ile iş alan alt yüklenici işverenlerin emrinde poliklinik asistanı olarak çalıştığı, davacının 17.06.2010 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının 04.03.2011 tarihinde evlilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini işverene bildirdiğini belirterek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davacının işverene gönderdiği 18.04.2011 günlü ihtarnamede iş sözleşmesinin 04.03.2011 günü evlilik sebebi ile feshettiğini belirttiği ancak fesih tarihinin 31.12.2010 tarihi olduğu halde ihtarnameye fesih tarihinin sehven yazıldığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin 31.12.2010 tarihinde davacı işçi tarafından evlilik sebebiyle sona erdiği kabul edilerek kıdem tazminatı isteği hüküm altına alınmıştır.
Dosyada yazılı fesih bildirimi bulunmamaktadır. Davacının imzasını taşıyan tarihsiz ibranamede davacının işyerinden 01.01.2011 tarihinden itibaren kendi isteğiyle ayrılmak istediği, işvereni ibra ettiğine ilişkin ibraname fotokopisi sunulmuştur. Yine davacı tarafından ihbar olunan ... Bilişim ve İletişim Tekn. Ltd. Şti’ne gönderilen ihtarnamede davacının 17.06.2010 tarihinde evlendiği evlilik sebebiyle işyerinden ayrılacağının 04.03.2011 tarihinde işverene bildirdiğini belirtmiştir. Davacının 31.12.2010 tarihinde ... Bilişim ve İletişim Tekn. Ltd. Şti.’ne ait işyerinden ayrıldığı 01.01.2011 tarihinden itibaren ... Devlet Hastanesinde ... İnş. İlet. Hizm. Ltd. Şti’ne ait 1041870 no lu işyerinde 28.02.2011 tarihine kadar çalışmasına devam ettiği anlaşılmaktadır. Yine Dosya içinde ... Devlet Hastanesi yönetimi ile ihbar olunan ... İnş. İlet. Hizm. Ltd. Şti. arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ve ihale dökümanları bulunmamaktadır.
Davacı tarafından keşide edilen 18.04.2011 tarihli ihtarname içeriği ve davacının hizmet cetvelinde iş sözleşmesinin 31.12.2010 tarihinden itibaren ara verilmeksizin ... Devlet Hastanesinde çalışmasını sürdürmüş olması, yine ihtarnamede işverene işyerinden ayrılacağının belirtilen 04.03.2011 tarihinden önce 28.02.2011 tarihinde işyerinden çıkışının yapılmış olması, dosyadaki 01.01.2011 tarihli ibraname birlikte değerlendirildiğinde davacının işyerinden ayrılma tarihi ve iş sözleşmesinin sona erme sebebinin kesin olarak belirlenmediği ortaya çıkmaktadır.
Öncelikle 01.01.2011 tarihinden itibaren davalı Bakanlık tarafından işyerinde imzalanan hizmet alım sözleşmesi ve alt işverenlik ilişkisinin kurulmasına ilişkin tüm ihale dökümanları dosya içine alınmalı, dosyadaki ihtarname, ibraname ve diğer işyeri kayıtları yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının iş sözleşmesinin hangi tarihte ne sebeple sona erdiği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.