Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/19908
Karar No: 2013/7265

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/19908 Esas 2013/7265 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, işverenin sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti talep etmiştir. Mahkeme, davalının feshin haklı nedenlere dayanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerini kabul etmiştir. Ancak, davacının 31.05.2010 ve 01.06.2010 tarihlerindeki devamsızlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olması nedeniyle davacının haklı olup olmadığına ilişkin soruların yanıtlanması için dosyanın incelenmesine karar verilmiştir. Karara temyiz edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/11 maddesi (işveren tarafından haklı sebep gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilebileceği durumlar)
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 145. maddesi (delillerin belirlenmesi ve sunulması)
22. Hukuk Dairesi         2012/19908 E.  ,  2013/7265 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 21.06.2007 tarihinden 01.06.2010 tarihine kadar ikmalci-tedarikçi olarak çalıştığını, dayısının vefat etmesi nedeniyle işyerindeki vardiya amirine haber vermek suretiyle Trabzon"a gittiğini, ancak davalı şirketin davacının sözkonusu tarihlerde geçerli bir mazeret bildirmeden ve herhangi bir rapor ibraz etmeden işe gelmediğinden bahisle iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin bugüne kadar ödenmediğini belirterek müvekkilinin alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iddia ettiği gibi sadece devamsızlıktan dolayı değil, ayrıca disiplin kurul toplantısı sonucunda birinci dereceden amirinin verdiği görevi yapmamaktan dolayı haklı olarak işten çıkışının yapıldığını, bu nedenle davacıya herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davalı işverenin işyeri kurallarına davacının uymadığı usulünce ispatlanamadığı gibi davacının dayısının vefatı nedeniyle sözlü olarak amirinden izin alarak Trabzon iline gittiğinin anlaşıldığı, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedenlere dayanmadığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleri kabul edilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından, hat sorumlusunun vermiş olduğu görevi yerine getirmemesi ve 31 Mayıs-1 Haziran arası mazeretsiz devamsızlığından dolayı 4857 sayılı Kanun"un 25/ll. maddesi gereği feshedilmiştir. Fesih bildiriminde gösterilen amirinin verdiği görevi yerine getirmemesi hususunun, dosya içeriğinde yer alan tutanak, savunma ve tanık beyanlarına göre haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmaktadır. İkinci fesih nedeni olarak bildirilen mazeretsiz devamsızlık konusunda ise, işçinin 31.05.2010 ve 01.06.2010 vardiyalarına katılmadığına dair tutanak ve puantaj kayıtlarına göre, belirtilen günlerde devamsızlık yaptığı sabittir. Davacı, bu günlerde vefat eden dayısı için memleketi olan Trabzon’a gitmiş olduğunu, bu durumu da vardiya amirine sözlü olarak bildirdiğini ifade etmiştir. Mahkemece davacının ve dayısının vukuatlı aile nüfus kayıtları getirtilmeli, davacının dayısının vefat ettiği tarih belirlenmeli, ayrıca davacıdan otobüs bileti gibi yolculuğunu kanıtlayabilecek belgeleri olup olmadığı sorularak araştırılmalı, sözkonusu günlerde vaki devamsızlığının geçerli bir mazereti bulunup bulunmadığı, buna göre işveren feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.




    KARŞI OY

    Dosya içeriğine göre davacının 31.05.2010 ve 01.06.2010 tarihlerinde işe gelmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, anılan tarihlerde izin aldığını veya haklı bir mazeretinin bulunduğunu ispat yükü altındadır. Mahkemece davacının amirinden izin aldığı sonucuna varılmışsa da bu hususta bir belge sunulmadığı gibi, görgüye dayalı tanık anlatımı da bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının amirinden izin aldığı yönünde mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    İşçinin amca, dayı gibi yakın akrabalarının ölmesi nedeniyle işe gelmemesi haklı bir mazeret olarak kabul edilmesi gerekmekte ise de, buna ilişkin bilgi ve belgelerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun öngördüğü kurallar çerçevesinde dosyaya sunulması gerekir. Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı bir davada, taraflar, ellerindeki delilleri mahkemeye ibraz etmeli, başka yerden getirtilecek deliller için ise nereden getirtileceği konusunda gerekli açıklamaları yapmalıdır. Aksi halde sonradan delil sunulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 145. maddesinde öngörülen şartların varlığına bağlıdır. Somut olayda, davacı işçi, devamsızlık yapıldığı iddia edilen günlerde dayısının öldüğünü ileri sürmüştür. Yargılama sırasında davalı tarafça davacının dayısının öldüğüne e o günlerde yolculuk yaptığına dair kayıt bulunmadığı belirtilmesine rağmen davacı taraf bu konuda herhangi bir belge sunmamış ve ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmesi konusunda mahkemeden bir talepte de bulunmamıştır.
    Davacının ve dayısının vukuatlı aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi ve otobüs bileti gibi yolculuğunu kanıtlayabilecek belgeleri olup olmadığı sorularak araştırılması yönünde sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda verilen bozma kararı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesinde öngörülen “taraflarca getirilme ilkesi”ne uygun düşmemektedir. Anılan maddeye göre kanunla belirtilen durumlar dışında hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz. Maddede dava malzemesinin ve delillerin gösterilmesi konusunda tarafların mutlak yetkisi vurgulanmıştır. Somut olayda davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusu tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konudur. Bu nedenle hâkimin re’sen delil toplama yetkisinden söz edilemez.
    Davacının ard arda iki iş günü işe gelmediği sabit olup, davacı izin aldığını ya da haklı bir mazereti bulunduğunu usulüne uygun ispatlamış olmadığından ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun araştırmaya yönelik bozma gerekçesine katılamıyorum. 04.04.2013




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi