22. Hukuk Dairesi 2012/19917 E. , 2013/7273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işten çıkma gerekçesinin bildirilmemesi veya artık işe gelmemesinin söylenmesinin başlı başına haksız fesih niteliği taşımayabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporunda tanıkların ağırlıklı ve ortalama beyanları gözönüne alınarak davacının bir haftalık dönemde onbeş saat, bir sonraki hafta yedibuçuk saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edilerek davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, dosya içindeki bilgi ve belgeler değerlendirilerek uzmanlığına başvurulan hesap bilirkişisi davacının günde fiilen onbeş saat çalışıp, haftada yedibuçuk saat fazla çalışma yaptığını ancak 4857 sayılı Kanun"un 63. maddesi uyarınca günde onbir saatten fazla çalışmanın fazla mesai sayılması durumu nedeniyle iki haftada yedi kez dört saatten yirmisekiz saat, dolayısıyla haftada ondört saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapacağını belirtmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2006 tarih ve 2006/9/107-144 sayılı kararında günlük fiili çalışma süresinin ondört saatten fazla olamayacağı açıklanmıştır. Bu nedenle davacının fiili çalışmasının günde onbeş saat kabul edilerek hesaplama yapılması hatalıdır. Ayrıca fazla mesai hesabının haftalık olarak yapılması gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.