17. Ceza Dairesi 2019/7751 E. , 2019/11547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : İstinaf isteminin esasstan reddi
Ödemiş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/190 Esas ve 2017/262 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık, suçundan verilen mahkumiyet kararlarına karşı, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin CMK"nın 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurması üzerine; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 04.05.2018 gün, 2018/635 Esas ve 2018/843 Karar sayılı "Esastan Red" kararlarına karşı, sanık müdafii ve suça sürüklenen çocuk tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü;
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin kararının, suça sürüklenen çocuğa ilk derece mahkemesinde görülen yargılama sırasında baroca atanan zorunlu müdafiiye Tebligat kanununun 21. maddesine göre 09/07/2018 tarihinde tebliği yapılarak bu tebligat uyarınca karar kesinleştirilerek infaza verilmiş ise de;
Suça sürüklenen çocuk tarafından verilen 19/11/2018 tarihli eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçede kararın zorunlu müdafiiye tebliğ edilerek kesinleştirildiğini ancak zorunlu müdafiinin hakkında yürütülen bir ceza soruşturması kapsamında 22/01/2018 tarihinde tutuklandığı ve 03/07/2018 tarihine kadar tutuklu kaldığını, Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi kararının zorunlu müdafiiye tebliği tarihinin müdafiinin tahliyesi sonrasında yapıldığı anlaşılmış ise de; müdafiinin bürosunun kapalı olması ve tebliğ tarihi itibarıyla avukatlık mesleğini icra yetkisinin bulunup bulunmadığının dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eski hale getirme ve temyiz isteminin kabulü gerektiği düşüncesiyle yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 294. maddesinde düzenlenen, ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır."" şeklindeki düzenlemede gözetilerek suça sürüklenen çocuğun temyiz dilekçesinde herhangi bir sebep göstermediğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını
istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin, alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğuna, TCK’nın 145 ve 168 maddelerinin uygulanması, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması gerektiğine, yönelik olduğu belirlenerek maddi vakıa denetimi gerektiren nedenler dışındaki sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan ...’ün 29.06.2017 tarihli duruşmada, televizyonun yanında halı yıkama süpürgesi, laptop ve dokunmatik telefonun da çalındığı ve iade edilmediği yolundaki anlatımı karşısında, mahkemece suça konu eşyalara katılanın duruşmada iddia ettiği eşyaların da dahil olup olmadığı konusunda CMK"nın 230/1-b hükmüne uygun tartışma ve değerlendirme yapılmamış olması, buna bağlı olarak çalındığı kabul edilen eşyaların miktarı ve değeri belirlenip TCK’nın 61/1-b bendinde yer alan “Suçun konusunun önem ve değerine göre" asgari hadden uzaklaşmayı gerektiren bir hususun olup olmadığı ve kolluk görevlilerinin parmak izinden hareketle kimliğini ve adresini belirledikleri sanığın evine gözaltına alma amaçlı olarak gittiklerinde CMK’nın 119. maddesine uygun şekilde konutta arama yapma imkanı verecek hakim kararı veya Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin bulunmadığı, sanığın suçu kabulü ile o an itibarıyla katılan tarafından çalındığı belirtilen televizyonu kendiliğinden evin içerisinden getirip kolluğa teslim etmesi şeklinde gelişen olayda, Ceza Genel Kurulunun 13.05.2014 tarih, 2014/258 Karar, 25.03.2014 tarih 2014/146 Karar, 15.11.2016 tarih 2016/423 Karar sayılı kararlarda kabul edilen ifade ve ilkeler karşısında; hangi eşyaların çalındığının açıklığa kavuşturulmasını takiben TCK’nın 168/1 veya TCK’nın 168/1-4.maddelerinin uygulanması gerektiği halde yazılı şekilde eksik ve hatalı gerekçe ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 04.05.2018 gün, 2018/635 Esas ve 2018/843 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK"nun 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nun 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Ödemiş 1. Asliye Ceza Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı CMUK"nun 325. maddesi gereğince bozmanın, suça sürüklenen çocuk ...’e teşmiline, CMK"nın 307/4. maddesi gereğince kazanılmış hakkının gözetilmesine, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.