3. Hukuk Dairesi 2017/9164 E. , 2019/5621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava konusu taşınmazı 15.09.2013 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı ..."e kiraya verdiğini, diğer davalı ..."nın müteselsil kefil olduğunu, 2014 yılı Kasım ayından, 2015 yılı Nisan ayına kadar 6 aylık kira bedeli ve aidatlar ödenmeyince icra takibi başlattığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; dava konusu taşınmazın 15/12/2014 tarihinde tahliye edilip anahtarın davacıya elden teslim edildiğini, davacının yeni kiracı bulduğunu anahtarı getirmesini istediğini, dükkana giderek anahtarı teslim ettiğini, yeni kiracı ..."nin de anahtarın teslim edildiğine tanık olduğunu, icra takibinde istenen kira ve aidatlardan sorumlu olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... duruşmada; ilk yıl için kiracıya kefil olduğunu, daha sonra bu kefaletin sona erdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının anahtarı teslim ettiğini ispatlayamadığı, icra takibine konu olan borçlardan sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, Edirne 2. İcra Müdürlüğünün 2015/3381 esas takip dosyasında davalının (6900 TL kira + 1200 TL aidat alacağı) toplamda 8100 TL asıl alacak ile 128,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.228,17 TL"ye yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın %20"si oranında inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kira ve aidat alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.
15.10.2015 tarihli celsede davacı asil; "..01.02.2015 tarihinde bu davalı ile buluşacaktık. Hatta pazar günüydü. Tanık ... geldi. Dükkanı kiralamak istiyorum dedi. Ben davalı ..."i telefonla aradım. O da geldi. Dükkanı açtı. ... ile davalı tanışıyorlarmış. ... dükkanın anahtarını almamda mahsur var mı dedi. Bende hayırlı olsun, alabilirsin dedim ve anahtarı ... aldı. O gün ... dükkandaki kiralık tabelasını kaldırdı ve ben bu yeri tuttum dedi. Daha sonra kendisiyle görüşmeye karar verdik..." şeklinde beyanda bulunmuş olup, davacının bu beyanı kendisini bağlar.
Hal böyle olunca mahkemece; davacı asilin beyanına göre taşınmazın 01.02.2015 tarihinde tahliye edildiği kabul edilip, bu tarihten sonraki kira bedelleri ve aidatlardan davalının sorumlu olmadığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.