21. Hukuk Dairesi 2017/3838 E. , 2018/8675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi :
Davacı, maluliyet aylığı alırken sigortalı çalışması sebebiyle yersiz alındığı iddia edilen maaşlar için davalı kurum tarafından icra takibi yapıldığını belirterek, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4078 Esas nolu dosyası üzerinden yürütülen takibinin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı kurum davacıya 1992 yılında malullük aylığı bağlandığını, davacının maluliyet aylığı alırken çalışmaya başladığından 2014 mart dönemi ile 2015 mayıs dönemi arasındaki aylıklarının kesildiğini,davacının aylığının kesildiği döneme ilişkin borcunun ödenmemesi üzerine ... 1 icra müdürlüğünün 2016/4078 esas sayılı doyası ile icra takibi yapıldığını, davacının yasal süre içerisinde takibe bir itirazı olmadığından takibin kesinleştiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
İlk Derece Mahkemesince, malullük sigortasından aylık alan kişilerin hiçbir durumda çalışmalarının mümkün olmayıp çalışabilir durumda olanların yasal olarak malul sayılamayacağı ve kurum tarafından malullük aylığı alırken çalıştığı tespit edilenlerin aylıklarının hemen kesileceğine ilişkin düzenleme karşısında kurum tarafından yapılan işlemde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
Davacı, 818 sayılı Borçlar Kanunun 63.maddesinin göz önünde tutularak iade ile yükümlü olduğu miktarın tespit edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince,5510 sayılı Yasanın 27/3 maddesine göre malullük aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların aylığının kesileceğinin hüküm altına alındığı,bu nedenle SGK"nın 2004 Mart ve 2015 Mayıs dönemi arasındaki yersiz ödendiği anlaşılan 15.605,02 TL borç aslını davacıdan talep etmesinin yerinde olduğu ,ancak, davacının çalışmaya başlamakla, davacıya ait sicil numarası üzerinden çalışmalarının kuruma bildirildiği ve böylece davalı kurumun maluliyet aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışıldığı konusunda bilgi sahibi olduğu,bu duruma göre kurumun davacının çalışmaya başladığı ve primlerin yatırıldığından haberdar olduğu ve bu nedenle maluliyet aylığının hemen kesilmesi gerekirken, ödemeye devam etmesinin kurumun hatalı işleminden kaynaklandığı , davacıdan faiz talebinde bulunulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek 5510 sayılı Yasanın 96/ 1-b maddesi gereğince icra ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 24 ay içinde yapılacak ödemelerde faiz alınmaması, bu tarihten sonra yapılacak ödemelerin ise kanuni faizi ile alınması gerektiği kanaatiyle davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne, ... İş Mahkemesinin kararının kaldırılmasına,davanın kısmen kabulüne,davacının 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi hükmüne göre, kendisine fazladan ödendiği anlaşılan maluliyet aylığı toplamı aslı 15.605,02 TL"nin kuruma iadesi gerektiğine dair kurum işlemine yönelik talebinin reddine,5510 sayılı Yasanın 96/1-b maddesi gereğince tespit edilen yersiz ödemenin davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 24 ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, 24 aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile davacıdan geri alınması gerektiğinin tespitine, kurumun fazlaya dair faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz;
..., Kurum tarafından malullük aylığı alırken çalışmaya başlayanların aylıklarının kesildiği, Kurum işleminin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.
F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden ;Davacıya 01.04.1992 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlandığı,davacının aylık alırken 19.02.2015 tarihinde 5510 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı anlaşıldığından 2014/mart-2015/mayıs dönemi aylıklarının yersiz ödendiği belirtilerek 5510 sayılı Yasanın 96/a maddesine göre tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın “aylığın kesilmesi ve yeniden başlaması” başlıklı 58. maddesinde ""Malullük aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 63 üncü maddenin (A) fıkrası hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, malullük aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak malullük aylığı verilmesi için yazılı istekte bulunan sigortalıya aylık bağlanması, kontrol muayenesi sonunda malullüğün devam ettiğinin anlaşılması şartına bağlıdır.""denilmektedir.
5510 sayılı yasanın “malullük aylığının hesaplanması başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması” başlıklı 27.maddesinde; ""Malullük aylığı almakta iken bu kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80. maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81.madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malullük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malullüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla ,4. maddenin birinci fıkrasının c bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malullük aylığı hesaplanarak bağlanır"" denilmektedir.
5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde ;
‘Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.’hükmü yer almaktadır.
Maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işlemi yerinde olduğu gibi, aylık alırken 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamında çalışmaya başladığını bildirme yükümlülüğü davacıya ait olduğundan, yersiz ödemenin 5510 sayılı yasanın 96/a maddesine göre tahsiline ilişkin Kurum işleminde de hata bulunmamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan, yazılı şekilde yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulması gerekmiştir.
G) SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.