Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9896
Karar No: 2019/5639

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9896 Esas 2019/5639 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/9896 E.  ,  2019/5639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının 21/12/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, aylık kira bedelinin son olarak 1.000,00 TL olduğunu, davalının 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarının kira borçlarını ödemediğini, nisan ayı sonlarında mecuru tahliye ederek kira sözleşmesini sonlandırdığını, kira borçlarının tahsili amacıyla Çeşme İcra Müdürlüğü"nün 2015/496 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının kira borcunun tamamına itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu beyan ederek kira borcunu ödemeyen ve haksız olarak ödeme emrine itiraz eden davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı; kira bedellerinin kira döneminin başında bankaya yatırılırken sonraları davacının talebi üzerine davacının diğer kiracısına elden ödendiğini, kira borcu olmadığı gibi zamansız tahliye nedeni ile kendisinin maddi kaybı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Çeşme İcra Müdürlüğünün 2015/496 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen kabulü ile asıl alacak olarak 1.000,00 TL+işlemiş ve işleyecek olan faiz ile birlikte takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içince davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Anayasa"nın 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.
    Dava tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 297/1-c maddesi uyarınca da, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerekir. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK"nın 428. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Açıklanmaya çalışıldığı üzere, mahkemece tarafların tüm delilleri açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken, gerekçesiz hüküm kurulması, Anayasa"nın 2. maddesinde düzenlenen "Hukuk Devleti" ilkesini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde düzenlenen "Hukuki dinlenilme" hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen "Adil yargılanma" hakkını ihlâl edecektir.
    YHGK"nın 07.12.2011 tarih 15-708 E, 737 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re"sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. (Kuru, Baki/Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usûl Hukuku ders kitabı 6100 sayılı HMK"ya göre yeniden yazılmış, 22 baskı, Ankara 2011, s. 472). Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını anlayabilirler.
    Temyiz incelemesine esas davada; dava ve cevap dilekçesi özetlendikten sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden, yukarıda açıklanan ilkelere aykırı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Oysa; yukarıda da belirtildiği gibi, dosya kapsamındaki delillere göre sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükmün kapsamında bulunması zorunludur. Aksi halde tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp, değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi mümkün olamayacaktır.
    Bu itibarla; mahkemece, davada tesis edilen hükmün hangi gerekçelere dayandırıldığı açıklanarak karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki ilke ve kurallar gözardı edilerek, gerekçe gösterilmeden doğrudan sonucun açıklanması suretiyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre de, HMK"nın 320/2. maddesi uyarınca daha önce karar verilmeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
    Hakim, Türk hukukunu resen uygular. (HMK 33/1.md.)
    Mahkemece, usulüne uygun ön inceleme yapılmadan ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları belirlenmeden karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun emredici hükümleri yok sayılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununu 33. maddesi hükmüne açıkça aykırı davranılması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi