1. Hukuk Dairesi 2016/6809 E. , 2019/5023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 112 ada 6, 126 ada 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı olan anneleri ve babalarından ırsen intikal ettiği halde toplulaştırma işlemleri sırasında mirasçılar arasında taksim yapılmış gibi davalılar adlarına tescil edildiklerini ileri sürüp pay oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların miras bırakanlarından ırsen intikal ettiği, paylaşım yapılmadığı halde toplulaştırma işlemi sırasında paylaşım varmış gibi tescillerin yapıldığı gerekçesiyle 126 ada 6, 11 ve 12 parsellere ilişkin olarak verilen davanın kabulüne, 126 ada 10 parsele yönelik davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ … değinilen bu yasal düzenlemeler ve ilkeler gereğince ve ayrıca 21.1.2004 tarih 1/5-15 sayılı H.G.K. kararında da benimsendiği üzere arazi toplulaştırma işlemi sonunda oluşturulan tapu kaydının iptali ve tescili veya düzeltilmesi için açılan davalarda öncelikle toplulaştırma parseline ilişkin sicil kaydının illetini (hukuki sebebini) teşkil eden işlemin idari yargı safhasını da kapsayacak şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, idari tasarruf halen geçerliliğini koruyor ve varlığını kesinleşmekle sürdürüyorsa eldeki davanın dinlenmesine olanak bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde toplulaştırma işlemine karşı açılan bir idari dava bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Agah Coşkun geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... vd. vekili Avukat ve diğerleri gelmedi yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Eldeki dava, 10.000,00 TL değer üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış, yargılama sırasında herhangi bir harç ikmali yapılmamıştır.
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda, harcı tamamlanan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Yargılama sırasında harç ikmal edilmediğinden mahkemece, 2015 yılı A.A.Ü.T’nin 13/1. fıkrası gözetilerek 10.000,00 TL üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken davalılar ... ve ... lehine 10.143,63 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün ( 4. ) bendinde yazılı ‘’ 10.143,63 TL ‘’ ibaresinin çıkarılmasına, yerine ‘’ 1.500,00 TL ‘’ ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.