5. Hukuk Dairesi 2020/7989 E. , 2021/10599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı Hazine yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar ile dahili davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacılar ile dahili davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; dava konusu Büyükçekmece İlçesi, ... Köyü, ... parsel sayılı taşınmazın; Kavaklı Köy Muhtarlığı tarafından açılan dava sonucunda Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1977/125 Esas-1987/716 Karar sayılı kararı ile köy merası olduğu anlaşıldığından köy merası olarak sınıflandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 01.10.1991 tarihinde kesinleştiği, davanın makul süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı ...’ne karşı açılan davanın pasif husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
1-Dava konusu Büyükçekmece İlçesi, ... Köyü, ... parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih olan değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava tarihi 10.06.2010 olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 16.06.2010 olarak gösterilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile dahili davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.