22. Hukuk Dairesi 2012/20400 E. , 2013/7564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve davalı borçlunun alacağın % 40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, işçinin kullandığı servis aracını 12.09.2008 tarihinde servise götürdüğünü ve ön disk ve balataları değiştirdiğini beyan ettiğini, aynı aracın davacı tarafından tekrar aynı şikayet ile servise götürüldüğünde ön balata ve disklerin bitik olduğunun ve değiştirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, kısa sürede aynı arızanın tekrarlanmasının mümkün olmadığını, işverenin güvenini kötüye kullandığını belirterek iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, itirazın iptaline ve takibine devamına, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda servis şoförü olan davacının kullandığı servis aracını servise götürdüğünü, fren ile ilgili ön disk ve balataları değiştirdiğini belirtmesine rağmen kısa süre sonra aynı arıza sebebiyle işverene tekrar başvurduğu, kısa sürede aynı arızanın tekrarlanmasının mümkün olmadığı belirtilerek işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece feshe sebep gösterilen olay ile ilgili davacının sorumluluğunun olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi görüşü alınmadan karar verilmiştir. Davacıya isnat edilen olay ile ilgili servis aracı üzerinde inceleme yapılarak aracın freni ile ilgili ön disk ve balatalarının değiştirilip değiştirilmediği, şayet değiştirilmiş ise iki ay gibi bir kısa sürede aynı arızanın tekrarlanma olasılığının bulunup bulunmadğı hususlarının tespiti gerekmektedir. Bu suretle toplanan deliller hep birlikte değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.