10. Hukuk Dairesi 2019/2630 E. , 2020/1890 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... Plastik ve İnş. San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı Kurum 17.10.2006 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili iş kazasının meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, gerekli bütün önlemlerin alındığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, davalının % 80 kusurlu olduğu anlaşılmakla davacı Kurum tarafından sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin tahsiline karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, iş kazasının meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığı, sigortalının kusurlu olduğu, iş güvenliği ile ilgili tüm önlemlerin alındığı yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
506 sayılı Yasa"nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
İnceleme konusu davada; Davacı Kurum tarafından 17.10.2006 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada alınan kusur raporunda davalı işveren %80, sigortalı %20 oranında kusurlu bulunmuş olup, mahkemece kusur raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Somut dosyada; iş yerinde daire testerede profil kesme işinde çalışmakta olan sigortalı, sağ eliyle testerenin kolunu indirip profili kesiyor, sol eliyle de testerenin önüne düşen parçayı alıyormuş. Kaza olayı ise sol eliyle testerenin önüne düşen parçayı alırken testerenin önce sigortalının kazağını sonra da elini kapması ve elinden yaralanması şeklinde meydana gelmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda kazaya neden olan temel sebepler daire testerenin etkin bir koruyucusunun olmaması, operasyon noktasına temas riskinin engellenmemesi, ekipmanın kesme işlemini yaptıktan sonra durması gerekirken çalışmaya devam etmesi, ekipmanda kesilen malzamenin el yordamıyla alınması, etkin bir denetim mekanizmasının kurulmaması şeklinde sıralanmış olup, raporun bir iş güvenliği uzmanı tarafından düzenlendiği görülmektedir.
Mahkemece kusur incelemesi yaptırılmış ise de, alınan kusur raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden ihlal edilen mevzuat hükümlerini, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçları irdeleyen, kazanın meydana geldiği makinenin çalışma şeklini ve makinedeki çalışmanın usulüne uygun olup olmadığını denetleyen, bu bağlamda işverenin, sigortalının ve 3.kişilerin kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ... Plastik ve İnş. San. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davalı ... Plastik ve İnş. San. A.Ş."ye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.