3. Hukuk Dairesi 2019/1799 E. , 2019/5672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; düğünde 103 adet çeyrek altın, 1 adet tam altın, 4 adet yarım altın, 1 adet gram altın, 8 adet bilezik, 2 adet künye, 1 adet inci, 2 adet bilezik, 1 adet kalın bilezik ile 6.290 TL nakit para takıldığını, düğünden bir kaç gün sonra evde davalının altınları kendisinden zorla aldığını, ailesine verdiğini, takılan para ile motorsiklet aldığını, ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerinin tesbiti ve faizi ile birlikte ödenmesini ve düğünde takılan paranın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; düğünde takılan paranın 2.000 TL"sini koltuk takımına verdiklerini, geri kalan para ile düğünde yapılan masrafları ödediklerini, yaklaşık 7.000 TL değerindeki ziynet eşyalarını bozdurarak balayı yaptıklarını, kalan ziynetlerin de davacı da kaldığını, tartışma üzerine davacının altınları alarak evden ayrıldığını ve bir daha müşterek eve dönmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 7.000 TL ziynet bedeli 2.080 TL düğünde takılan para olmak üzere toplam 9.080 TL nin dava tarihi olan 25/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün süresi içerisinde davacı vekili ve davalı tarafından temyizi üzerine; Dairemizin, 14/05/2019 tarih ve Esas: 2016/13876 ve Karar: 2018/2886 sayılı ilamı ile; davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, Aile Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda; 7.000 TL ziynet bedeli 2.080 TL düğünde takılan para olmak üzere toplam 9.080 TL nin dava tarihi olan 25/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tesbiti ve tahsili, düğünde takılan paraların ise faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun “İspat Yükü” başlıklı 6.maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” ifadesine yer verilmiştir. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça ispatlandığı takdirde,koca bunları iadeden kurtulur.
Somut olayda; düğünde takılan ziynetlerin ve paraların davalı erkek tarafından rızası dışında alındığını ispatlamakla yükümlü olan davacıdır. Davacı kadın iddialarını somut ve inandırıcı deliller ile ispatlayamamıştır. Ancak, davalı taraf 7.000 TL değerindeki ziynet eşyasını düğünden sonra bozdurduklarını, balayına harcadıklarını, takılan paralardan da koltuk takımı aldıklarını ve düğün masraflarına harcadıklarını ikrar etmiştir.
Hükme esas alınan 09/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda; düğünde takılan paraya ilişkin olarak; dosyadaki resim ve video görüntülerinden davalı kadına 1.330 TL takıldığı ve yanında bulunan kişilere de 750 TL verildiği tespit edilmiştir.
Mahkemece, davacı kadına toplam 2.080 TL para takıldığı gerekçesiyle düğünde takılan paralar yönünden kısmen kabul kararı verilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına, örf ve adete, ülke gerçekleri ile yöresel geleneklere göre; evlenme sebebiyle, gerek ailelerce ve gerekse yakınlarınca kadına geleceğinin güvencesi olarak düğünde takılan ziynet eşyaları ve para davacı kadına bağışlanmış sayılır. Aynı biçimde, düğünde erkeğe takılan ziynet eşyaları ve para açısından da kadının herhangi bir biçimde kabulü söz konusu olmadıkça ve aksi de ispatlanmadıkça kocanın bu eşyaları eşine bağışladığı kabul edilir.
Eldeki davada, davalı düğünde takılan paralar ile koltuk takımı aldıklarını ve düğünde yapılan masrafları ödediklerini belirtmesi karşısında takılan paraların hepsinin harcandığı anlaşılmıştır.
O halde; mahkemece; aksi iddia ve ispat edilmediğine göre, düğünde erkeğe takılan paralar da, davalı tarafından davacıya bağışlanmış sayıldığından, davalıya takılan paralar yönünden de talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davacı yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.