Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8928
Karar No: 2022/1075
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8928 Esas 2022/1075 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/8928 E.  ,  2022/1075 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 3. İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyizen incelenmesi neticesinde bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde bölge adliye mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    A.Tarafların manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümler ile davacı çocukların manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanun’un, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirası’nı (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelenmesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL ve 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL, 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL, 01.01.2021 tarihi sonrası için 78.630,00 TL, 01.01.2022 tarihi sonrası için ise 107.090,00 TL‘dir.
    Somut olay incelendiğinde, manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümler ile davacı çocukların manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümlerin miktar yönünden yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğu anlaşılmakla, tarafların anılan hükme yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    B.Diğer hükümler yönünden;
    I-İSTEM
    Davacılar eş için 312.051,80 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, çocuk ... için 18.240,23 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, çocuk Hicran için 25.042,66 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, çocuk... için 30.919,57 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, çocuk ... için 40.206,04 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, çocuk Bilal için 42.075,41 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, çocuk ... için 76.295,73 TL maddi, , 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalılar davaya cevaplarında özetle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, eş lehine 25.000,00 TL, çocuklar lehine 15.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi ve temyizen incelenmesi neticesinde bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince bozulması üzerine bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle müteveffanın ücretinin hatalı tespit edildiğini,
    Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusurun ve müteveffanın ücretinin hatalı tespit edildiğini, manevi tazminatların fazla olduğunu,
    Davalı belediye vekili temyiz dilekçesinde özetle, zamanaşımı söz konusu olduğunu, kusur ve husumet yönünden hatalı karar verildiğini, ücretin hatalı tespit edildiğini, Kurum ödemelerinin tenzili konusunda usuli kazanılmış hakka riayet edilmediğini, tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, istinaf vekalet ücretinin her bir davalı lehine ayrı ayrı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından, iş kazasının meydana gelişinde davacılar murisi ve kazalanan diğer işçilerin %10, davalı Belediye’nin %20, davalı ...’ın %70 oranında kusurlu oldukları, bozmadan sonra bölge adliye mahkemesince alınan 13/11/2020 tarihli bilirkişi hesap raporunda davacı eşin maddi zararının 234.759,29 TL olarak, davacı çocuk ...’ın maddi zararının 12.205,19 TL olarak, davacı çocuk Hicran’ın maddi zararının 17.058,08 TL olarak, davacı çocuk...’in maddi zararının 19.932,19 TL olarak, davacı çocuk ...’in maddi zararının 27.723,19 TL olarak, davacı çocuk Bilal’in maddi zararının 20.155,24 TL olarak, davacı çocuk ...’in maddi zararının 52.956,05 TL olarak belirlendiği, anılan bilirkişi hesap raporunun davalı ... vekiline elektronik tebligat yoluyla 12/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ... vekilince hesap raporuna yönelik bir itiraz ileri sürülmediği, davacı tarafın bu raporu 28/01/2021 tarihli celsede kabul ettiği, davalı belediye tarafından rapora itiraz edilmesi üzerine 05/02/2021 tarihli hesap raporunun alındığı, raporda eşin maddi zararının 233.218,85 TL olarak, davacı çocuk ...’ın maddi zararının 12.051,48 TL olarak, davacı çocuk Hicran’ın maddi zararının 16.864,44 TL olarak, davacı çocuk...’in maddi zararının 19.716,08 TL olarak, davacı çocuk ...’in maddi zararının 27.447,18 TL olarak, davacı çocuk Bilal’in maddi zararının 19.939,13 TL olarak, davacı çocuk ...’in maddi zararının 52.500,33 TL olarak belirlendiği, bölge adliye mahkemesince 05/02/2021 tarihli bilirkişi hesap raporu hükme esas alınarak sonuca gidildiği, yine davalılardan bakiye istinaf karar harcının tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Usuli kazanılmış hak kavramı davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda, 13/11/2020 tarihli bilirkişi hesap raporuna davalı ... tarafından itiraz edilmemiş olması nedeniyle davacılar yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan bölge adliye mahkemesince davalı ...’ın anılan raporda hesaplanan tutarlardan daha az tutarlardan sorumlu tutulması hatalı olduğu gibi bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurmasının ve devamında bozmaya uyarak verdiği kararın davalıların ücret istinaflarından kaynaklandığı açık olduğuna göre davalıların yatırmış oldukları istinaf harçlarının iadesine karar verilmesi gerekirken davalılardan bakiye istinaf karar harcı tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bunlar yanında davalı belediye tarafından aşamalarda yatırılan bakiye karar harçlarının 492 sayılı yasanın 8. maddesine aykırı olacak şekilde, alınması gereken karar ve ilam harcı hesabında dikkate alımaması da isabetsizdir.
    Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 25/03/2021 Tarih, 2020/1394 Esas, 2021/747 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının tamamen silinip, davacı çocukların maddi tazminat istemleri hakkındaki hükümlerin taraflar yönünden miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında olduğu da dikkate alınarak, hüküm fıkrasının yerine geçmek üzere,
    “HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
    A- Davanın kısmen kabulü ile;
    - Davacı ... yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle adı geçen davacı için (davalı belediyenin sorumluluğu 233.218,85 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) 234.759,29 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    - Davacı ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    - Davacı ... için 12.051,48 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    - Davacı ... için 16.864,44 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    - Davacı ... için 19.716,08 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    - Davacı ... için 27.447,18 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    -Davacı ... için 19.939,13 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    -Davacı ... için 52.500,33 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’ye ödenmesine,
    -Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
    -Davalı belediye tarafından 30/07/2019 tarihli sayman mutemedi alındısı ile yatırılan 12.473,76 TL ile 26/04/2017 tarihli sayman mutemedi alındısı ile yatırılan 45.047,88 TL bakiye karar harçlarının mahsubu sonrasında davalı belediye yönünden yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla yatan 23.589,51 TL harcın talep halinde davalı belediyeye iadesine, davalı ...’ın sorumlu olduğu tazminat tutarının davalı belediyeye nazaran 1.540,44 TL fazlalık arzetmesi nedeniyle bu miktar yönünden alınması gereken 105,22 TL harcın davalı ...’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    -Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL harç ile 25,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 50,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
    -Kabul edilen maddi tazminatlar yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince (davalı belediyenin sorumluluğu 35.171,62 TL ile sınırlı olmak üzere) 35.248,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
    -Reddedilen maddi tazminatlar yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 19.443,93 TL ret vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
    -Kabul edilen manevi tazminatlar yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 14.875,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
    -Reddedilen manevi tazminatlar yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 7.950,00 TL ret vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
    -Davacılar tarafından 210,00 TL yargılama gideri yapıldığı dikkate alındığında kabul ve red oranına göre (davalı Belediye’nin sorumluluğu 113,36 TL ile sınırlı olmak üzere) 117,60 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
    -Davalılar tarafından yapılan 2.149,50 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre hesap olunan 945,78 TL'sinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, kalanın davalılar üzerinde bırakılmasına,
    - Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
    2-)Davalılar tarafından istinaf yoluna başvururken yatırılan istinaf harçlarının talep halinde ilgilisine iadesine,
    3-)Davalı taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
    4-)İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapıldığından dolayı,
    - Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davacılar vekili için takdir edilen 4.080,00 TL istinaf vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    - Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalılar vekilleri için takdir edilen 4.080,00 TL istinaf vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
    Dair davacı vekili yokluğunda ve davalılar ... ve Adapazarı Belediye Başkanlığı vekillerinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda 7036 sayılı İş Mahkemesi Kanunu'nun 9. maddesi yollamasıyla HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçlarının istek halinde yatıran taraflara iadesine, 25/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi