Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11040
Karar No: 2022/831
Karar Tarihi: 20.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11040 Esas 2022/831 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/11040 E.  ,  2022/831 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının davalı işyerinde 23/02/2002-Aralık 2004 ve Mayıs 2005-23/09/2009 tarihleri arasında her ay ve 30 gün çalıştığının tespitine ve eksik primlerin davalı tarafından yatırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, İlk Derece Mahkemesince yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    İnceleme konusu dosyada; ihtilaf konusu olan 23/02/2002-Aralık 2004 ve Mayıs 2005-23/09/2009 tarihleri arasındaki dönem içerisinde davacı adına bildirimde bulunan 1057115 sayılı davalı iş yerinin 28.04.2002-31.05.2010 tarihleri arasında, 1094564 sayılı davalı işyerinin 26.09.2008-27.12.2010 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu, 1057116 sayılı davalı işyerinin ise 28.04.2002 tarihinden itibaren Kanun kapsamında olduğu, davalıya ait bu işyerlerinden 105115 sayılı işyerinin 2002/04-2005/07. ayları arası, 1094564 sayılı işyerlerinin ise 2008-2009 yılları arası dönem bordrolarının getirtildiği, bordrolarda adı geçen sigortalıların duruşmalarda dinlenmediği, dolayısıyla Mahkemece Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin (kapatılan) 18/02/2016 tarih, 2015/7200 Esas-2016/2422 Karar sayılı ilamı gereğinin yerine getirilmediği, davacı ve davalı tarafın gösterdiği tanık beyanları ile yetinilerek sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten Yargıtay’ın aradığı nitelikte tanıklardan olup olmadığı denetlenemeyen tanıkların çalışma olgusunun varlığının tespiti hususunda yetersiz beyanları dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılması gereken iş, dosya içeriğinde bulunan ve 1057115, 1057116, 1094564 no lu dosyalarda işlem gören davalı iş yerince sunulan dönem bordroları ve Kurum tarafından sunulan dönem bordroları haricinde bulunması halinde ihtilaf konusu (28.04.2002- 31.05.2010 tarihleri arasında) tüm dönem bordrolarının Kurumdan getirtilmesi suretiyle öncelikle ihtilaf konusu dönemin tamamını kapsar şekilde davalı işyerinde çalışma kaydı bulunan bordrolu tanık beyanlarına başvurulmalı, gerektiğinde araştırma genişletilmek suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 20.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi