MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 21.11.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 299, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310 ve 311 parsel sayılı 58.020, 11.760, 4580, 1390, 7550, 5260, 1960, 3440, 780, 1840, 2180 ve 1860 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan muarazanın giderilmesi ve dönüm tezyidi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların, 7680 pay kabul edilerek payları oranında ..., ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 299 sayılı parselin davacı tarafın tutunduğu tapu kayıt kapsamında kaldığı ve kayıt maliklerinin tasarrufunda bulunduğu anlaşıldığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 299 parsel sayılı taşınmaza ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310 ve 311 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu, ‘Ayı ininde’ mevkili tapu kaydının, dava konusu taşınmazları kapsadığı, kaydın batı sınırında okunan ‘Cadde’nin 307, 309 ve 311 sayılı parsellerin batısındaki cadde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı taraf ‘Ayı ininde’ mevkili tapu kaydına, davalı taraf ise ‘Kebirlikte’ mevkili tapu kaydına dayanmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının tutunduğu tapu kaydındaki ‘cadde’ sınırının 299 parsel ile 301 parsel arasındaki caddeyi mi, yoksa 307, 309 ve 311 sayılı parsellerin batısındaki caddeyi mi okuduğu, tarafların tutundukları tapu kaydının hangisinin çekişmeli taşınmazları kapsadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının dayandığı tapu kaydı 3 dönüm miktarında olup miktarından fazla şekilde (58.020 metrekare) 299 sayılı parsele revizyon görmüştür. Davacının dayandığı tapunun dava konusu 299 sayılı parseli kapsadığı tarafların da kabulündedir. Kaydın miktarı göz önüne alındığında, revizyon gördüğü taşınmaza en yakın ‘cadde’ sınırına göre kayda kapsam tayin edilmesi gerektiği, bu durumda kaydın batı sınırında okunan ‘cadde’ sınırının 299 ve 301 sayılı taşınmazların arasındaki cadde olduğu mahkemece düşünülmemiştir. Dava konusu 299 sayılı parselin haricinde, davacının taşınmazlarda zilyetliği de bulunmadığından, davacının tutunduğu tapu kaydının 299 sayılı parselin dışındaki taşınmazları kapsamadığının kabulü zorunludur.
Hal böyle olunca, dava konusu 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310 ve 311 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine, sözü edilen parsellerin davalı tarafa ait T. Evvel 1288 Yoklama 337 sıra numaralı ‘Kebirlikte’ mevkili tapu kayıt malikleri adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310 ve 311 sayılı parseller yönünden BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.