4. Hukuk Dairesi 2016/11329 E. , 2017/1197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı .... ....Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... ....
tarafından, davalı ... aleyhine 21/12/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeni ile reddine dair verilen 02/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davacı idareye ait tesislere, davalı tarafından yürütülen yol yapım çalışmaları esnasında iş makineleri ile zarar verildiğini ve kuruma ait 250 metrelik beton direkli üzeri dikenli tel ile çevrili kafes ihatasının kullanılamaz hale geldiğini beyan ederek, uğranılan zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı; açılan davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiş, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331/2 maddesinde; "Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder." biçiminde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıdaki kanuni düzenleme 6100 sayılı Kanun"da düzenlenmiş olup hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanmalıdır. Açıklanan maddede "davaya bir başka mahkemede devam edilmesi" hali düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir dava söz konusudur ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.
Bu sebeple davacı davasını, yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise "yargı yolu bakımından görevsizliğe" dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekir.
Davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti yönünden bu hususun gözetilmemiş olması hatalı ise de, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesindeki; "Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez." şeklindeki düzenleme gözetilerek, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddeleri uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden sonra gelmek üzere "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine", cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.