23. Hukuk Dairesi 2016/2999 E. , 2018/5773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte davalıya ödeme emri gönderilerek takibin kesinleştiğini, İİK"nın 43. maddesi uyarınca takip yolunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu olarak değiştirildiğini, çıkartılan iflas ödeme emirlerinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek iflas yoluyla icra takibine yapılan itiraz ve şikayetlerin kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yaptığı takipte müvekkili şirkete iflas ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkili şirket vekili olarak vekaletnamesi olduğu halde ödeme emrinin tarafına değil müvekkili şirkete tebliğ edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, talep olunan borcun tamamına itiraz edildiğini takip tarihinden sonra işlemesi istenen faiz miktarı ve oranının da fahiş olduğunu, yabancı para bazında döviz kuru üzerinden talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, takibin iflas yolu ile değiştirilmesinin ancak ilamsız takiplerde olabileceğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediği halde takip tarihine kadar vade farkı talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket hakkında açılmış başka iflas davaları olduğundan birleştirilmesini ya da bu davaların beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının, davalı hakkında yaptığı genel haciz yoluyla icra takibini İİK"nın 43. maddesi uyarınca takip yolunu değiştirmek suretiyle kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe çevirdiğini, davalı şirketin iflasa tabi olduğu görülmekle İİK"nın 158. maddesi uyarınca takip dosyasının incelendiği, davalı itirazlarının yerinde olmadığı ve esasen borca yönelik bir itirazın da olmadığı görüldüğünden icra dosyasındaki icra masrafları ve faiz de dahil olmak üzere icra dosyasındaki yekün hesaplattırılarak davalı vekiline meblağın mahkeme veznesine depo ettirilmesi hususunda ihtaratlı tebligat yapıldığı, davalı tarafça 517.000,00 TL bedelin depo edilmiş olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.04.2014 tarih ve 2014/210 Esas, 2015/2508 Karar sayılı ilamıyla, sair temyiz itirazları reddedilmek suretiyle davacı vekilince 21.12.2011 tarihli duruşmada davalı tarafa 274.763,81 TL bakiye borç miktarının depo edilmesi için depo emri çıkarılması talep edildiği halde mahkemece Tarsus 1. İcra Müdürlüğünce hesaplanan 516.340,05 TL üzerinden depo emri çıkarılması doğru
olmadığı, öte yandan davacı şirketin "... Tekstil Tic. ve San. A.Ş" olan unvanının gerekçeli karar başlığında, "... Tekstil Tic. ve San. A.Ş" olarak yazılmış olması, HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olduğu belirtilerek davalı yararına bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi ise Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2014/8355 Esas, 2015/4614 Karar sayılı ilamı ile red edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; yargılama aşamasında mahkemece(her ne kadar davacı tarafından 21.12.2011 tarihli celsede 274.763,81 TL bakiye borç miktarı için depo emri verilmesi talep edilmişse de) davalı şirkete 516.340,05 TL"nin depo edilmesi için süre verildiği ve bu meblağın depo edildiği, dolayısıyla takibe konu borcun ödenmiş olması sebebiyle dava konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Davalı vekilinin mahkemece aleyhe hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz istemleri yönünden; iflas davalarında mahkemece hükmedilen vekalet ücretleri kural olarak, maktu vekalet ücreti olup, Dairemiz"in 02.04.2014 tarih, 2014/210 Esas ve 2014/2508 Karar sayılı ilamında mahkemece ilk kararda hatalı olarak hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve daha sonra karar düzeltme itirazları da reddedilmiş olduğundan bu yöne ilişkin belirleme kesinleşmiş olup, söz konusu durum bozma sebebi yapılmamış, davalı vekilinin bu konudaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, Dairemizin 02.04.2014 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen fazla depo edilen meblağ yönünden karar verilmemiş ise de, söz konusu durumun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasına, fazla yatırılan 516.340,05 TL"den depo edilmesi gerekli 274.763,81 TL"nin mahsubu ile bakiye 241.576,24 TL"nin iadesine ilişkin cümle yazılarak, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasına (7) numaralı bent olarak ""Davalı tarafça fazla depo edilen 516.340,05 TL"den depo edilmesi gerekli 274.763,81 TL"nin mahsubu ile bakiye 241.576,24 TL"nin davalıya iadesine"" cümlesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİRELEREK ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.