4. Hukuk Dairesi 2016/2395 E. , 2017/1217 K.
"İçtihat Metni"
Davacı tarafından, davalılar ve diğerleri aleyhine 05/04/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, davalıların haksız eylemi nedeni ile uğranılan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka vekili, Bakanlar Kurulunun 2015/9839, 2006/11201 ve 2007/13045 sayılı kararnameleri uyarınca tarımsal üretime dair düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasının kararlaştırıldığını, nezdinde 2006-2009 yılları arasında mevcut kararname gereğince traktör satın alacak kişilere traktörün satış fiyatı üzerinden azami % 75"ine kadar sübvansiyonlu kredi tahsis etme kararı alındığını, bankanın Bakanlar Kurulu kararı gereğince uygulamış olduğu düşük faizli kredi oranları nedeniyle oluşan gelir kaybının arafından ödendiğini, davalılardan ... sübvanse kredi kapsamında diğer davalı den dava konusu traktörü satın aldığını, fatura bedelinin 87.792,00 TL olduğunu, banka tarafından konunun araştırılıp soruşturulması için müfettiş görevlendirildiğini, yapılan soruşturma sonucu düzenlenen raporda, sübvansiyonlu kredi kullandırımının hileli olduğu, traktör bedellerinin gerçek değerinin çok üstünde gösterilerek kredi kullanıldığının tespit edildiğini, tarafından bayi satış faturalarının yüksek bedelle düzenlenmesi nedeniyle ortaya çıkan ve hazineye iade edilmesi gereken gelir kaybının toplam 719.358,63 TL olarak belirlendiğini ve bu miktarın banka tarafından tarihinde ödendiğini, davalı şirketin yüksek fatura düzenlemek suretiyle bankayı zarara uğrattığını, kredi kullanan davalının da yüksek fatura düzenlenmesi sayesinde traktörün tamamını kredilendirmeyi gaye edindiğini belirterek, bankanın dava konusu kredi nedeni ile ödediği bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu zararın meydana gelmesinde davalı şirketin kusurlu olduğu, krediyi kullanan davalı ... ve diğer davalı kefillerin dava konusu zararın meydana gelmesinde sorumluluklarının bulunmadıkları gerekçesiyle istemin davalı yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı bankanın, traktör alım satımlarında tarımsal faaliyetlerin teşvik edilmesi kapsamında Bakanlar Kurulu kararı gereğince zorunlu olarak, kredi verdiği tarihte uygulamakta olduğu cari kredi faiz oranından daha düşük miktarda kredi faiz oranı uyguladığı, Bakanlar Kurulu kararı gereğince de bankanın uğramış olduğu kar kaybının davacı bankaya tarafından ödendiği, kredi kullandırılması sırasında dava konusu traktörün değerinin gerçek satış değerinin üzerinde fatura düzenlenerek traktörün tüm bedelini kredilendirmenin amaçlandığı, yüksek miktarlı fatura düzenleyenin davalı şirket, yüksek fatura veya belge ile davacı bankaya müracaat ederek düşük faizli krediden yararlananın ise davalı ... olduğu ve anılan davalının, bankanın uygulamakta olduğu cari kredi faiz oranlarına göre daha düşük faizli kredi kullanmış olması nedeniyle malvarlığında azalma meydana gelmediği, aksine hak edilenden daha fazla tutar için düşük faizli kredi kullanılarak dava konusu haksız eylem nedeniye davacı bankanın zarara uğramasına neden olunduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, davalılardan krediyi kullanan davalı ..."in de davacı bankanın uğradığı zarar nedeniyle sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.