Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/4334
Karar No: 2022/1307
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/4334 Esas 2022/1307 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/4334 E.  ,  2022/1307 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/4334
    Karar No : 2022/1307

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1-...-...İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.

    2-...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirketin, 2010,2011,2012,2013 yıllarına ilişkin katma değer vergisi iade taleplerinin reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih E:..., K:...sayılı kararda; davacı şirketin 2010 ila 2013 yıllarında yaptığı satışlar için 2015 yılında düzenlenen vergi inceleme raporları ile hasılat farkı tespit edilmesi üzerine süresinde verdiği katma değer vergisi beyanlarını düzeltmesi sonucunda katma değer vergisi iadesi talep ettiği, ancak katma değer vergisi iade taleplerini, 3065 sayılı Kanun'un 29/2. maddesi hükmü uyarınca ve Maliye Bakanlığı'na verilen yetkiye istinaden yayımlanan tebliğ düzenlemelerine göre izleyen yıl içinde isteğine bağlı olarak nakden veya mahsuben yapması gerekirken süresi içinde verdiği katma değer vergisi beyannamelerinde iade talebi bulunmayan ve vergi incelemesi sonucunda kayıt dışı hasılat farklarının tespit edilmesi üzerine düzeltme katma değer vergisi beyannameleri vererek 2015 ve 2016 yıllarında mahsuben iade talep eden davacı şirketin, katma değer vergisi iade taleplerinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 3065 sayılı Kanunun 29. maddesinin 2. fıkrasında, fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde Maliye Bakanlığının yetkili kılındığı, söz konusu yetkinin, iade talebinin nereye ve nasıl yapılacağı, iade işleminde hangi belgelerin aranılacağı gibi düzenlemelerle sınırlı olduğu; hakkın özüne dokunabilecek bir düzenlemenin tebliğ ile yapılmasının söz konusu olmadığı, yürürlükte bulunan vergi kanunlarında, iade taleplerinin sadece genel tebliğde belirtilen dönemlerde verilen beyanname ile yapılabileceği şeklinde herhangi bir sınırlandırma öngörülmediğinden, davacının zamanaşımı süresi içinde, 2010 yılına ilişkin olarak 2011/11 dönemi için 29/12/2015 tarihinde ve 2011, 2012, 2013 yıllarına ilişkin olarak 2012/11, 2013/11 ve 2014/11 dönemleri için 19/01/2016 tarihinde verilen düzeltme beyannameleri ile yaptığı iade talebinin Genel Tebliğlerdeki sınırlandırma dikkate alınarak reddedilmesinde ve davanın aynı gerekçeyle reddi yolunda verilen Vergi Mahkemesi
    kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Uygulamaya dayanak alınan 119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "5.Yılı İçinde Mahsup Edilemeyen Vergilerin İadesi" başlıklı kısmında, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak nakden veya mahsuben iade edilebileceği, ..., iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabileceği düzenlemesi ile Tebliğin "6.4. Süresinden Sonra İade Talebinde Bulunulması" başlıklı kısmında yer alan, "iade alacağının ait olduğu aylık dönemde mahsuben iadesinin talep edilmesi ihtiyari olduğu, bu sebeple indirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler hak kazandıkları iade miktarını cari yılın sonraki dönemlerinde mahsuba konu edebilecekleri gibi, bir sonraki yılda da bu Tebliğin (4) numaralı bölümündeki açıklamalara göre talep etmeleri şartıyla nakden veya mahsuben geri alabilecekleri, ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı, izleyen yılın Ocak-Kasım dönemlerinde usulüne uygun olarak iade talebinde bulunan mükelleflerin de talep edilen iade tutarını artırmak amacıyla, sonraki yıllarda bu dönemlere ilişkin düzeltme beyannamesi vermek suretiyle iade talebinde bulunmalarının söz konusu olmadığı, ancak izleyen yıl içerisinde talep edilen iade tutarının, aynı yıl içerisinde düzeltme beyannamesi ile artırılmasının mümkün olduğu" hükmünün iptali ile KDV Kanunu 29/2. Maddesinin, "izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla" cümlesinin iptal edilmek üzere Anayasa Mahkemesine tevdi edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
    TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Mükelleflerin iade hakkının tebliğde belirlenen sürelerde kullanılması gerektiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin 2010 ila 2013 yıllarında yaptığı satışlar için 2015 yılında düzenlenen vergi inceleme raporları ile hasılat farkı tespit edilmesi üzerine katma değer vergisi beyanlarını düzeltmesi sonucunda 2015 ve 2016 yıllarında katma değer vergisi iadesi talep ettiği, KDV Kanunu 29/2. maddesinde yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iade edileceği hususunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında 2015 yılında inceleme raporları düzenlenmesi üzerine davacının uzlaşma kapsamında düzeltme beyannamesi verdiği dikkate alındığında, iade hakkının da 2015 yılında doğduğu (veya davacının iade hakkının olduğunu 2015 yılında öğrendiği) kabul edilerek, izleyen yıl içinde talep edilme şartının sağlandığının kabul edilmesi ve Vergi Dava Dairesi kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davacının temyiz istemine ilişkin olarak;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde; Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
    Kanun yoluna başvurmada hukuki yarar bulunması, başka bir deyişle, kanun yoluna başvuranın aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulması veya değiştirilmesinde korunmaya değer hukuki menfatinin bulunması şarttır.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin, KDV Kanunu 29/2. maddesi uyarınca, 2010,2011,2012,2013 yıllarına ilişkin, katma değer vergisi iade taleplerinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada Vergi Mahkemesince verilen ret kararının ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu itibarla; davacının lehine olan Mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvurmasında hukuki menfaati bulunmadığı, uygulamaya dayanak olan tebliğ maddelerinin iptalinin ise Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevine giren ayrı bir dava konusu olması, ilgili tebliğ maddelerinin iptali için Danıştay nezdinde ayrıca dava açılması halinde inceleme yapılabileceği, katma değer vergisi iade taleplerinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın temyiz incelemesi aşamasında bu konuda hukuken inceleme yapılmasına olanak bulunmadığından, davacı temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
    Davalı idarenin temyiz istemine ilişkin olarak;
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/2. maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, fıkranın devamında da 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hükmüne yer verilmiştir.
    Yukarıda yer verilen Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin iadesi talebinde bulunabilme imkânı belirli bir süre ile sınırlandırılmıştır. Anılan fıkraya göre, indirimli orana tabi işlemlerin gerçekleştiği yıl içinde veya izleyen yıl içinde iade talebinde bulunulması gerekmektedir. İzleyen yıldan sonra yapılan iade taleplerinin ise süresinde olduğu kabul edilemeyecektir.
    Davacı tarafından, 2010 ila 2013 yıllarında yüklenilerek kayıt beyanlarına intikal ettirilen ancak indirimle giderilemeyen ve mahsuben iadesi alınamayan katma değer vergilerinin iadesine ilişkin talebin, 3065 sayılı Kanun'un 29. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen süre geçtikten sonra 03/11/2015 ve 19/01/2016 tarihinde verilen düzeltme beyannameleri ile yapıldığı görülmektedir.
    Bu durumda, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği 2010 ila 2013 yılında yürürlükte bulunan 3065 sayılı Kanun'un 5838 sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinin (2) numaralı fıkrasında iade talepleri konusunda öngörülen süreden sonra yapılan iade başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından vergi dava dairesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE oybirliğiyle,
    2. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının Başkan ...ve Üye ...' nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi