
Esas No: 2020/1031
Karar No: 2022/1296
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 4. Daire 2020/1031 Esas 2022/1296 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/1031 E. , 2022/1296 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1031
Karar No : 2022/1296
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...- Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ihtirazi kayıtla verilen 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesine istinaden yapılan tahakkukun iptali ile fazladan ödenen 40.944.000,00 TL kurumlar vergisinin faiziyle iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı firmanın faaliyetlerini finanse ve idame ettirebilmesi için 2011 takvim yılında ortağı olan ...Petrol Ofisi Holding A.Ş'den 3.000.000.000 TL tutarında nakdi kredi kullandığı, söz konusu kredi tutarının 2.400.000.000 TL'lik anapara kısmı 2016 takvim yılı içerisinde nakden geri ödenerek kapandığı, dava dilekçesinde de beyan edilmiş olup bu hususta herhangi bir ihtilafın bulunmadığı anlaşılmakta olup; söz konusu kredi tutarının 577.500.000,00 TL olan kurum sermayesinin üç katını aştığı ve ortağı olduğu şirketten kullandığı gözönüne alındığında 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 12.maddesi kapsamında örtülü sermayenin bulunduğu, örtülü sermaye kullanılmak suretiyle sermaye artırımının gerçekleştirildiği sonucuna varıldığından kanunun 10 (ı) maddesinin ".......ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz" amir hükmü gereği davalı idare tarafından ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek yapılan davaya konu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı ve ortağı holding arasında, 2011 tarihinde alınan ve 2016 tarihinde ödenen borç ilişkisi, alınan nakti kredi, davacı şirketçe ortak holdinge ödenerek sonlandıktan sonra, davacı tarafından ortağı holdingin öz kaynaklarından karşılanmak suretiyle (ortak tarafından, davacı banka hesaplarına nakit ödeme yapılarak) gerçekleştirilen nakti sermaye artışıyla ilgili, "davacının, örtülü sermaye müessesinin uygulamasından kaynaklanan külfetlere katlanmak istemediği, bu nedenle, yasaların tanımış olduğu indirim müessesesini kendi lehinde kullanarak peçeleme yapma ihtimali olduğu" yönündeki soyut iddia dışında, davacının indirimden yararlanmasına engel teşkil eden bir durumun bulunduğu veya indirim tutarının yanlış belirlendiği yönünde başkaca davalı iddiası ve tespitinin bulunmadığı, olayda, nakti sermaye artışının, öncesinde gerçekleşen örtülü sermaye artışından farklı bir hukuki muamele olduğu ve uyuşmazlığın da, örtülü sermaye iddiasından değil, nakti sermaye artışı nedeniyle indirim hesaplanıp hesaplanamayacağına ilişkin bulunduğu, nakti sermaye artışının ortak tarafından, borçlanılmak suretiyle değil, öz kaynaklarından nakten ödeme yapılmak suretiyle gerçekleştirildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı dikkate alındığında, sermaye artışının gerçekleştirilme yönteminin indirimden yararlanmaya engel bir hal teşkil etmediği, 2016 yılında gerçekleştirilen nakti sermaye artışı nedeniyle, indirim imkanından, takip eden yıllarda da yararlanılacağının Kanun hükmü gereği olduğu göz önünde tutularak, davacı tarafından, Kanun'un 10/ı maddesinde öngörülen, sermaye şirketlerinin sermaye yapılarının güçlendirilmesi yönündeki amacı etkisiz kılacak bir peçelemenin gerçekleştirildiği yönünde tespitin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacı adına gerçekleştirilen tahakkukun, Kanun'un 10/ı maddesi uyarınca, indirimden yararlanılacak yıl için maddede belirtilen şekilde hesaplanan tutarın, kurumlar vergisi matrahından indirimi kabul edilmeyerek fazladan gerçekleştirilen dava konusu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle davacının istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek fazladan gerçekleştirilen tahakkuk nedeniyle, beyan edilen iade edilecek kurum geçici vergi tutarındaki azalmanın, beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan, iadenin gerçekleşeceği tarihe kadar hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı vekili tarafından, davacının kurum sermayesine ilave aşaması ve sonraki aşamaları usulüne uygun gerçekleştirdiği ancak önceki aşamada yapılan işlemin örtülü sermayeden kaçınmak maksadı taşıdığı ve peçeleme mahiyetinde olduğu, şirket ortağından alınan ve öz sermayenin üç katını aşan kredinin örtülü sermaye olduğu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10/ı maddesi uyarınca dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.