20. Hukuk Dairesi 2017/2509 E. , 2018/2720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, ...,...mahallesi 121 ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın .... Kat ...nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, davalının işletmekte olduğu ...Sarayı isimli işyerinin de dairesinin altında olduğunu, davalının işyerinde bulunan yük asansörü, hamur çırpma makinesi ve hamur yoğurma makinesinin gündüz, gece yarısı ve sabaha karşı sürekli olarak çalıştığını, bunların çıkardığı gürültü, ortaya çıkan koku ve sıcaklığın makul değerlerin çok üzerinde olduğunu, bunun yanı sıra çalışanların tepsileri gürültülü bir şekilde almaları, atmaları ve birbirlerine vurmalarının da gürültüye sebep olduğu, binada mevcut baca ve imalathane çalışmaya başlayınca kötü koku ve ısının yayılmaya başladığını, kendisine ait bağımsız bölümün balkonunun önünden geçtiğini, bu nedenle balkon ve terasın kullanılamadığını, ayrıca davalının ortak kullanım yeri olan merdiven çıkışına doğalgaz kombisi taktırarak ortak yere de haksız olarak el attığını, bu olumsuzluklar nedeniyle müvekkilin dairesinde oturan kiracının daireyi tahliye ettiğini, evi kiralamak isteyenlerin kötü koku, gürültü ve aşırı ısıya dayanamayıp kiralamaktan vazgeçtiklerini tüm bu nedenlerle davalının komşular arasında hoş görülmeyecek şekilde meydana getirdiği gürültü, titreşim, duman, toz ve kötü koku gibi rahatsızlıkların önlenmesine ve imalathanenin faaliyetine son verilmesine, ortak yerlere yapmış olduğu haksız el atmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2013 yılı Kasım ayından bu yana boş kalan müvekkilinin dairesi için aylık 550,00 TL"den toplam ....750,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece bilirkişi heyeti tarafından dava konusu yerde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre eksikliklerin olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu eksikliklerin apartmanın ortak kullanım alanlarını ilgilendirdiği, bu durumda eksikliklere ilişkin dava açma hususunda yetkinin apartman yöneticisinde olduğu gerekçesiyle davacı tarafın işbu davayı açmak için taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine, ayrıca gürültü iddialarına ilişkin her ne kadar davacı tarafça Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında hakim müdahalesi de talep edilmiş ise de; gece ve gündüz vakti yapılan iki keşif, keşifler sonucu alınan uzman bilirkişi heyet ve bilirkişi ek heyet raporları, kamu kurum ve kuruluşlarından alınmış olan belge ve içeriklerine göre gürültü iddiasının ispat edilemediği kanaatiyle davanın bu kısmı yönünden de esastan reddine, sonuç olarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesine göre “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Aynı Kanunun .... maddesine göre de kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Kat malikleri anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zararlardan dolayı sorumlu olup bu çerçevede zarar gören kat malikinin aynı Kanunun 33. maddesine göre hakimin müdahalesini isteme hakkı açık olup atanan yönetici de zaten kat malikleri adına kat maliklerinin hukukunu korumak maksadıyla hareket etmek durumundadır. Bu kapsamda mahkemece yapılacak iş dava konusu anataşınmaza ait ilgili tapu müdürlüğünden tüm bağımsız bölümleri içeren tapu kayıtları yönetim planı ve mimari projenin, yönetimden karar defteri getirtilerek varsa kat malikleri kurulu kararı incelenip, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanıp işin ehli bilirkişiler ile keşif yapılıp talepler hakkında HMK"nın 297. maddesi dikkate alınarak verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekirken mahkemece vekil yöneticiye verilen yetki ve sorumluluğun asilde olmadığı düşüncesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.