Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4887
Karar No: 2013/8566

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/4887 Esas 2013/8566 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/4887 E.  ,  2013/8566 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    İHBAR OLUNANLAR :


    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin değişen alt işverenler işçisi olarak, davalı asıl işveren işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı işçinin, taşeron firma işçisi olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin taşeron firma tarafından sonlandırıldığını, müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiği, davalının asıl işveren sıfatıyla alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığı ve hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının ve hafta tatilinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında anılan çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti ve/veya hafta tatili tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, davalı vekilince, davacının çalışma gün ve saatlerine ilişkin sunulan 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait personel mesai giriş-çıkış çizelgeleri, mahkemece, süresinde sunulmadığı gerekçesiyle nazara alınmamıştır. Davalı vekilince sunulan delil dilekçesinde, haftalık çalışma saatleri imza çizelgeleri delil olarak gösterilmiş, 2006 yılından itibaren bulunan evrakların adet ve kapsam açısından fazla olduğu gerekçesiyle, işyerinde incelenmesi talep edilmiştir. Mahkemece, gösterilen delilin bulunduğu yerde incelenmesi talebi hakkında bir karar verilmemesine, delillerin sunulması için de davalı vekiline kesin süre verilmemesi rağmen, imzalı çizelgelerin süresinde sunulmadığı gerekçesiyle nazara alınmaması hatalıdır. Eldeki dava, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlükte olduğu dönemde açılmıştır. 1086 sayılı Kanun"un uygulaması açısından, anılan Kanun"un 163, 214 ve 217. maddeleri nazara alındığında, taraflara delillerini göstermeleri ve sunmaları için usulüne uygun şekilde kesin süre verilmediği takdirde, delillerin hasredilmesi aşaması tamamlanmayacağından, tarafların yeni delil sunmaları mümkündür. Anılan sebeple, öncelikle davalı vekilinin gösterdiği delilin işyerinde incelenmesi talebinin değerlendirilmesiyle, gerekirse talebe konu çizelgeler, bulunduğu yerde bilirkişi marifetiyle incelenmeli; dosyaya sunulmuş olan imzalı çizelgeler de nazara alınarak, davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacağı hakkında bir sonuca gidilmelidir.
    Diğer taraftan, dinlenen davacı tanıklarının görev yerleri itibariyle, davacının çalışma düzenini bilmelerinin mümkün olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmaması da hatalıdır. Davacının ve davacı tanıklarının işletmede görev yaptığı bölgeler araştırılarak, tanıkların davacının çalışma gün ve saatlerini bilmesinin mümkün olup olmadığı denetlenmelidir.
    Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut olayda, mahkemece, davalı işverenin ispat yükünü yerine getirmemesi gerekçesiyle, davacı işçinin çalışma süresi boyunca yıllık izin hakkını kullanmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, davalı vekili, yemin deliline de dayanmış olup, mahkemece davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan sebeple, yıllık izin alacağı bakımından ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre 6100 sayılı Kanun"un 225. ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi