3. Hukuk Dairesi 2017/7166 E. , 2019/5912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile iş yeri kiralaması için 01/08/2013 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira kontratı yapıldığını, ancak ortaklığın giderilmesi sonucu satış dosyasıyla taşınmazın davalı tarafından satın alındığını, İİK 135.maddesine göre satıştan sonraki malikin aynı kişi olmasına rağmen haksız bir şekilde tahliye edildiğini, ihale alıcısı olan davalının yeni malik olarak sözleşmeye taraf olduğunu, dava konusu taşınmaza birçok masraf yaptığını, tüm ticari faaliyetlerinin de altüst olduğunu, müşteri kaybına uğradığını, delil tespiti dosyasıyla masrafların tespitini yaptırdığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ilgili iş yeri için yapılan masrafların, taşınma masraflarının ve müşteri kaybı dolayısıyla uğranılan zararlarının şimdilik 1.000,00 TL sinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; ihale öncesi paydaşlardan biri olduğunu, tek başına malik olmadığını, kira sözleşmesini diğer paydaşları temsilen yaptığını, İİK 135. maddeye ihaleden sonra davacının kiracılığının sona erdiğini, tahliye emrinin iptali için açtığı davanın reddedildiğini, tahliyenin usulüne uygun olduğunu, tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, davacının taşınmaza yaptığı tadilat ve eklentileri alarak ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının dava konusu taşınmazın hissedarı bulunduğu, ortaklığın giderilmesi davası sonucu satış memurluğunca ihale yapılarak hissedarlardan davalının satın almış olmasının dava konusu taşınmazdan davacının haksız olarak tahliyesi sonucu tazminat hakkı doğurmayacağı, kiracılık sıfatının tespiti yönünde davacının açtığı davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı kiracı, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu giderlerden alınıp götürülmesi mümkün olmayan ve davalı kiraya veren tarafından benimsenenlerin yapıldıkları tarihler itibariyle bedellerini vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebilir. (TBK"un 530, BK.nun 414.md.)
Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir.
Kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, kira sözleşmesinin süresi sona ermeden tahliye edilmesi nedeniyle kiracı, tahliye tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süre oranında faydalı ve zaruri masrafların imalat tarihi itibarı ile saptanan bedellerini talep edebilir.
O halde, mahkemece; davacı kiracı tarafından yapıldığı tespit edilen faydalı ve zorunlu masraf niteliğindeki bedele tahliye tarihinden kalan kira süresi ile orantılı olarak hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan gerekçe ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.